Aykut Karademir
Köşe Yazarı
Aykut Karademir
 

Veraset...

VERASET Son firakın oyuklar bıraktığı işler; işçiler, işportacılar, son zehrin aktığı kolsuz omuz başından bir düğüm atılıyor. Fötr şapkalı bir amca sebil ettiler, sebil ettiler deyip duruyordu. Ardından da ekliyordu: Hangi aslan sana süt verir annen yerine? Su üstünde… Su üstünde… Çiçeksiz ağaç dalları, kırık vazo, kırık sehpa ve bağrı yanık acı esen uhrevi rüzgâr, sözler senin için söylendi; “Hep bir vaat Hep bir vakit Hep birliktelik” Tanıdım, kendimi garip bir boşlukta. Binlerce ayaklarıma basan çakıl taşları altında. Yalan da marifetmiş. Hünermiş. Doğru konuşmak kadar! Fırçalar ve renkler kendini bulamazken bugünlerde  Gogol’un müthiş bir hikâyesi Paltoyu okudum, şu sözler dikkatimi çekti: "Akşamları aç acına yatmaya bile alışmıştı; yeni palto sahibi olma düşüncesini sürekli hayalinde taşıyarak ruhen besleniyordu." Âlemle bütün bağlarımız böyle çözülüyor. Ne yazık ki! Su üstünde su üstünde… Bana sorsanız Dostoyevski’nin de dediği gibi “Hepimiz Gogol un Paltosundan çıktık” İnsan elleri sıkılıyordu, uzun uzun evvel zaman içinde kalbur saman gönüller düşmesin boyunbağım. Bir buluttan bir buluta başımız.
Ekleme Tarihi: 04 Nisan 2024 - Perşembe

Veraset...

VERASET

Son firakın oyuklar bıraktığı işler; işçiler, işportacılar, son zehrin aktığı kolsuz omuz başından bir düğüm atılıyor. Fötr şapkalı bir amca sebil ettiler, sebil ettiler deyip duruyordu. Ardından da ekliyordu: Hangi aslan sana süt verir annen yerine? Su üstünde… Su üstünde…

Çiçeksiz ağaç dalları, kırık vazo, kırık sehpa ve bağrı yanık acı esen uhrevi rüzgâr, sözler senin için söylendi;

“Hep bir vaat

Hep bir vakit

Hep birliktelik”

Tanıdım, kendimi garip bir boşlukta. Binlerce ayaklarıma basan çakıl taşları altında. Yalan da marifetmiş. Hünermiş. Doğru konuşmak kadar! Fırçalar ve renkler kendini bulamazken bugünlerde

 Gogol’un müthiş bir hikâyesi Paltoyu okudum, şu sözler dikkatimi çekti:

"Akşamları aç acına yatmaya bile alışmıştı; yeni palto sahibi olma düşüncesini sürekli hayalinde taşıyarak ruhen besleniyordu."

Âlemle bütün bağlarımız böyle çözülüyor. Ne yazık ki! Su üstünde su üstünde… Bana sorsanız Dostoyevski’nin de dediği gibi “Hepimiz Gogol un Paltosundan çıktık”

İnsan elleri sıkılıyordu, uzun uzun evvel zaman içinde kalbur saman gönüller düşmesin boyunbağım. Bir buluttan bir buluta başımız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.