Sevda Tosun
Köşe Yazarı
Sevda Tosun
 

Ne çektiniz be!

NE ÇEKTİRDİNİZ BE Öğrenciler yani bu ülkenin gelecekleri bizim için kıymetli bir hazine. Her türlü sınav stresine maruz kalan ve türlü hocaların egolarına katlanan öğrencilerden bahsediyorum. Ülkenin kaderini değiştirebilecekken saçma sapan eğitim sisteminin altında ezilen hazinemiz... Hocaların eğitim psikolojisi ve sosyolojisi hakkında bi haber yaşamaları ve bunları öğrencilere yansıtmaları inanılmaz kötü bir ortam oluşturuyor. Çünkü maalesef bizim eğitim sistemimiz en basit örnekle  balığın ve aslanın ağaca tırmanmasını isteyen türde bir sistem. Gençlerimizin yeteneklerini, duygularını, istek ve düşüncelerini umursamadan tek yapılan onları yıldırmak ve eğitim-öğretimden soğutmak... Bunun farkında mıyız ? O bile bir muamma... Onların haykıran çığlıklarına kulaklarımızı tıkamış gibiyiz. Zamansız yapılan değişiklikler ya da gereken önem verilmemiş uygulamalar da buna bir sebep... Sanırım tek yaptığımız kaş yaparken göz çıkarmak. Eğitim konusundaki politikalarımızı tekrar gözden geçirmemiz ve gençlerimizi dinlememiz gerekiyor. Onların fikirlerini derlemek ve olabildiğince hayatına geçirmek baş eylemimiz olmalı. Başka türlü nasıl bu karanlıktan çıkabiliriz ? Hazinemizi nasıl kör, karanlık mağaradan çıkarabiliriz ki zaten ? Onlar öğrenmek istiyorlar, faydalı olmak veya kendi ilgili oldukları alanlarda zorlanmadan çalışmak istiyorlar. Ama şu durumda ise olan: Gençlerimizin istemeden mecbur oldukları bölümlerde okuyup hayata tutunmaya çalışmaları ve ömür boyu yapmak istemedikleri işlere mahkum olmaları... Biri bu gidişata son vermeli ya da biz gençler bir şekilde sesimizi duyurmalıyız? Ancak o zaman dağılır bu kara bulutlar...  
Ekleme Tarihi: 28 Haziran 2020 - Pazar

Ne çektiniz be!

NE ÇEKTİRDİNİZ BE

Öğrenciler yani bu ülkenin gelecekleri bizim için kıymetli bir hazine. Her türlü sınav stresine maruz kalan ve türlü hocaların egolarına katlanan öğrencilerden bahsediyorum. Ülkenin kaderini değiştirebilecekken saçma sapan eğitim sisteminin altında ezilen hazinemiz...

Hocaların eğitim psikolojisi ve sosyolojisi hakkında bi haber yaşamaları ve bunları öğrencilere yansıtmaları inanılmaz kötü bir ortam oluşturuyor.

Çünkü maalesef bizim eğitim sistemimiz en basit örnekle  balığın ve aslanın ağaca tırmanmasını isteyen türde bir sistem.

Gençlerimizin yeteneklerini, duygularını, istek ve düşüncelerini umursamadan tek yapılan onları yıldırmak ve eğitim-öğretimden soğutmak...

Bunun farkında mıyız ? O bile bir muamma...

Onların haykıran çığlıklarına kulaklarımızı tıkamış gibiyiz.

Zamansız yapılan değişiklikler ya da gereken önem verilmemiş uygulamalar da buna bir sebep...

Sanırım tek yaptığımız kaş yaparken göz çıkarmak.

Eğitim konusundaki politikalarımızı tekrar gözden geçirmemiz ve gençlerimizi dinlememiz gerekiyor.

Onların fikirlerini derlemek ve olabildiğince hayatına geçirmek baş eylemimiz olmalı.

Başka türlü nasıl bu karanlıktan çıkabiliriz ? Hazinemizi nasıl kör, karanlık mağaradan çıkarabiliriz ki zaten ?

Onlar öğrenmek istiyorlar, faydalı olmak veya kendi ilgili oldukları alanlarda zorlanmadan çalışmak istiyorlar.

Ama şu durumda ise olan: Gençlerimizin istemeden mecbur oldukları bölümlerde okuyup hayata tutunmaya çalışmaları ve ömür boyu yapmak istemedikleri işlere mahkum olmaları...

Biri bu gidişata son vermeli ya da biz gençler bir şekilde sesimizi duyurmalıyız?

Ancak o zaman dağılır bu kara bulutlar...

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.