YAVUZYILMAZ ŞOV MU YAPIYOR? Akşam saatlerinde, Deniz Yavuzyılmaz’ın iletişim ofisinden, Bölge Adliye Mahkemelerinden bir tanesinin, Zonguldak’a kurulması yönünde, Önerge verildiği haberi geçildi. Haber hoşuma gitti. Aslında, Tam da olması gereken talepler bunlar. İşsizliğin alıp başını gittiği, Yerel ekonominin her geçen gün daraldığı Zonguldak’ta, Bu gibi talepler, Belki yaralara merhem olur. Haliyle, Yavuzyılmaz’ı da bu noktada çok eleştiriyorlar. “Bir şey yapamayacak neden önerge veriyor” “Bir şey çıkmaz şov olsun diye yapıyor” yorumları var. Ne yapsın adam? Muhalefete vekili diye sus pus otursun mu? Karınca kararınca, Bir şeyler yapmaya çalışıyor. En azından, Ünal Demirtaş’tan daha çok Zonguldak sorunlarına eğiliyor. Deniz Yavuzyılmaz’ın yaptığı tek şov, Dereye inmesi olmuştu. Ayrıca, O hareketi ile kendi belediye başkanını refüze etmesi olmuştu. Onun haricinde, Ben şov görmüyorum. Buna, İğne ile tünel kazmak diyebiliriz. Karınca misali İbrahim’in ateşine su taşımak diyebiliriz. Türetebiliriz. Fakat, Bir devlet kurumunu, Zonguldak’a getirmeye çalışmak, Olsa olsa hizmet olur. Zonguldak’ın ateşine su taşımak olur. Tüm vekiller böyle yapmalı. *             *             *             *             *             * İŞÇİNİN GAZINI ALMA SENDİKA Genel Maden İşçileri Sendikası, Gün içinde kıdem tazminatına ilişkin, Genel Greve göz kırptı. Tabi doğal haklar, Elden alınamaz. Ama, Ben sendikacıları görünce, İşçilerin haline acıyorum. Herkes bilir ki, İşçi hareketleri, Sol tandanslıdır. Yani kapital düzene aykırıdır. Ama gel gelelim, Zonguldak’ta sendikacılar, Yüz binlerce liralık araçlar ile, İşçi hakları mücadelesi veriyor. Bana bu garip geliyor. Arada çıkıyorlar, Ocak ağızlarında konuşuyorlar. Tulumlu işçiler dinliyor. ‘Tulum çıkaran’ kravatlılar konuşuyor. Tezatın daniskasına, Her haberde gülüyorum. Kıdem tazminatına ilişkin şöyle demişler, “Kıdem tazminatı oğlumuzun damatlığı, kızımızın gelinliği, geleceğimiz ve bizim kefen paramızdır. Son kalemizdir. Korumak için yapılması gereken ne varsa hep birlikte yapacağız” … Yani, Maaşlar, Bayram ikramiyeleri, Oydu buydu derken, Kıdem tazminatına büyük atıflar yapılmış. Trajedi anlamı, Kıdem tazminatı üzerine yüklenmiş. Gerçi madencilerin bir çoğu tefeci elinde. Aslında, GMİS daha çok, Sosyolojik bir birim kurup, Bu meseleye eğilmeli. Yoksa, Her toplu imzadan, Zaten işçi zararlı çıkıyor. İnsanın çok şey yazası geliyor ama. Neyse diyelim. İşçinin gazını almayın. Lüks arabalardan inin. Madene girin…