Sarıal, Devrim şehidi Kubilay'ı andı

Cumhuriyet Halk Partisi Kilimli İlçe Başkanı Erol Sarıal, Menemen’de gericiler tarafından şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı anarak, “Türkiye Cumhuriyeti gericiliği tarihin karanlık dehlizlerinde bırakarak Laik çağdaş toplumsal yapısını korumuştur. Kurucusunun deyişiyle; Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, uygarlık yoludur.  “ Ömürler bitecek, iktidarlar gidecek, ancak; Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Dedi.   CHP’li Sarıal açıklamasında; Gericilik, ülkemiz tarihinin her döneminde ekonomik ve sosyal ilerleyişin önünde büyük bir engel olarak ortaya çıkmıştır. Gerek Osmanlı gerekse Türkiye tarihinde her ileri adımın karşısında irticai kalkışma vardır. Toplumu ileri taşıyacak, ekonomik yönden kalkındıracak birçok devrime veya reforma karşı “istemezük” sesleriyle isyanlar başlatılmış, ileri atılımlara öncülük edenlerin kelleleri istenmiştir.  Osmanlı tarihinde, çöküşü önceden gören daha ileri atılımlarla çıkış öneren birçok uçbeylerinin, sadrazamların hatta sultanların kelleri alınmıştır. Osmanlı döneminde, yönetimde ulusa yetki veren, sultanların yetkilerini kısıtlayan Meşrutiyet’e karşı gerici 31 Mart (13 Nisan 1909) Ayaklanması.. Ulusal Kurtuluş Savaşı’na hazırlık ve işgal güçlerine karşı koyuş sürecinde gerici ve feodal ayaklanmalar ülkenin kurtuluşunu, işgalci düşman lehine, dört sene geciktirmiştir. Cumhuriyet döneminde düşman ülkelerle sınır anlaşmaları yapılırken, görüşmelerde çıkmaza girilen Musul, Kerkük, Hatay gibi yerleri topraklarımıza katmak için Cumhuriyet Hükümetleri tararlından askeri harekât hazırlıkları yapıldığı her dönemde ülkenin farklı bölgelerinde isyanlar patlamıştır.        90 yıl önce bugün Menemen'de Derviş Mehmet adında kan içici bir meczubun başı çektiği gözü dönmüş bir grup gerici Cumhuriyet'e ve Kurucu Lider Mustafa Kemal Atatürk'e karşı ayaklanmışlardır. İsyancıları ikna etmeye çalışan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı yakaladılar, yere yatırarak bağ testeresi ile başını keserek şehit ettiler. Bu kalkışma sırasında olayda hiçbir etkisi ve yetkisi olmayan Bekçi Hasan’ı ve Bekçi Şevki'yi de ibret olsun diye acımasızca katlettiler. Bütün bunlara karşın; Türkiye Cumhuriyeti gericiliği tarihin karanlık dehlizlerinde bırakarak Laik çağdaş toplumsal yapısını korumuştur. Kurucusunun deyişiyle; Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, uygarlık yoludur.  “ Ömürler bitecek, iktidarlar gidecek, ancak; Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Alçakça, insanlık dışı yöntemlerle katledilişinin 90. yılında Devrim şehidimiz Kubilay’ı, Bekçi Hasan’ı, Bekçi Şevki’yi ve Tüm Devrim şükranla ve minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz."