Onların canlarını siz mi verdiniz?

Köşe Yazısı 23.05.2024 - 17:30, Güncelleme: 26.05.2024 - 18:18 5130 kez okundu.
 

Onların canlarını siz mi verdiniz?

Onların canlarını siz mi verdiniz?

ONLARIN CANLARINI SİZ Mİ VERDİNİZ ?   Sokak köpeklerine yönelik kanun teklifinde sona gelinmiş. İnsanın canını yakan kanun teklifi. Elde kalan köpekleri uyutalım. O canları siz mi verdiniz? Siz alacaksınız. Önce sokak köpekleri sahiplendirilmeye çalışılacak. Otuz gün içinde sahiplendirilemeyen köpekler uyutulacak. Bu teklifi duyunca yüreğim sızladı. Bir anda çocukluğum aklıma geldi. O zamanlar çektiğimiz korku ve acıları hala içimde hissederim. Bu kanun biz çocukken vardı. Daha da gaddarcası. Bu durumu belediyeler yüklenmişti. Şimdi de yine belediyeler ve özel idare sokak köpeklerini telef işlemine gidecek. Eğer kanun çıkarsa uyutma işlemleri zehirli iğneyle yapılır gibi geliyor bana. Eskiden belediyelerin kadrolu köpek vurucuları vardı. Sokak sokak gezer sokakta gördükleri köpekleri vururlardı. gaddarlığıyla nam salmış kişiler köpek vurucusu olurdu. Hiç acımadan köpekleri görür görmez vururlardı. Ev köpeği sahipli köpek bile demezlerdi. Bir tanesi vardı içlerinde. Acımasız ve çok gaddar bir insandı. Çok insanın bedduasını almıştır. Kaç kişinin elinden dayak yemekten kurtulmuştur. Bir çok yerde de ağzını burnunu kırmışlardı. Ben o zamanlar 5-6 yaşlarındaydım. Bizim komşumuz Sevim anne diye yaşlı bir insan vardı. Biz onu çok severdik. Evde baktığı köpeği kapıyı açık görüp sokağa kaçıyor. Köpek vurucuya denk geliyor. Köpeği vuruyor. Ama can çekişsin diye yaralı bırakıyor. O köpek günlerce can çekişti. Veterinerler çare olmadı. En sonunda öldü. Sevim anne köpeğinin peşinden altı ay yaşamadı. Her gün göz yaşı. Her gün köpeğini vuran kişiye beddua etti. Köpeği vuran kişi buranın köylerinden birisiydi. Bunda 5-6 ay önce benim büronun önünde köpek mevzuları açılmıştı. Efendi bir çocukla konuştum. Benim bahçemde büromda baktığım köpeği gördü. Ben ona çocukluğumun travmasını anlattım. O köpeği vuran adamın adını söyledim. O benim dedem demez mi? Çok şaşırdım. Çevresinde ki insanların onun için çok çektiğini söylediklerini anlattım. Bende İnşallah köpek gibi uluya uluya ölmüştür dedim. O çocuk dedesinin günlerce uluduğunu söyledi. Eğer bu anlattıklarıma inanmazsanız o çocuğu bulur sizlerle karşılaştırırım. Tabi ki o da isterse. Rabbim yapılan eziyetleri asla unutmaz. O eziyeti yapanları da aynı acıları verir. Ben çok gördüm. Yaptıkları kötülüklerin mislisiyle çeke çeke öldüler. İnşallah böyle yaşa çıkmaz. Bu yasanın altına imza atanlar vebal altında kalırlar.  
Onların canlarını siz mi verdiniz?

ONLARIN CANLARINI SİZ Mİ VERDİNİZ ?

 

Sokak köpeklerine yönelik kanun teklifinde sona gelinmiş.

İnsanın canını yakan kanun teklifi.

Elde kalan köpekleri uyutalım.

O canları siz mi verdiniz?

Siz alacaksınız.

Önce sokak köpekleri sahiplendirilmeye çalışılacak.

Otuz gün içinde sahiplendirilemeyen köpekler uyutulacak.

Bu teklifi duyunca yüreğim sızladı.

Bir anda çocukluğum aklıma geldi.

O zamanlar çektiğimiz korku ve acıları hala içimde hissederim.

Bu kanun biz çocukken vardı.

Daha da gaddarcası.

Bu durumu belediyeler yüklenmişti.

Şimdi de yine belediyeler ve özel idare sokak köpeklerini telef işlemine gidecek.

Eğer kanun çıkarsa uyutma işlemleri zehirli iğneyle yapılır gibi geliyor bana.

Eskiden belediyelerin kadrolu köpek vurucuları vardı.

Sokak sokak gezer sokakta gördükleri köpekleri vururlardı.

gaddarlığıyla nam salmış kişiler köpek vurucusu olurdu.

Hiç acımadan köpekleri görür görmez vururlardı.

Ev köpeği sahipli köpek bile demezlerdi.

Bir tanesi vardı içlerinde.

Acımasız ve çok gaddar bir insandı.

Çok insanın bedduasını almıştır.

Kaç kişinin elinden dayak yemekten kurtulmuştur.

Bir çok yerde de ağzını burnunu kırmışlardı.

Ben o zamanlar 5-6 yaşlarındaydım.

Bizim komşumuz Sevim anne diye yaşlı bir insan vardı.

Biz onu çok severdik.

Evde baktığı köpeği kapıyı açık görüp sokağa kaçıyor.

Köpek vurucuya denk geliyor.

Köpeği vuruyor.

Ama can çekişsin diye yaralı bırakıyor.

O köpek günlerce can çekişti.

Veterinerler çare olmadı.

En sonunda öldü.

Sevim anne köpeğinin peşinden altı ay yaşamadı.

Her gün göz yaşı.

Her gün köpeğini vuran kişiye beddua etti.

Köpeği vuran kişi buranın köylerinden birisiydi.

Bunda 5-6 ay önce benim büronun önünde köpek mevzuları açılmıştı.

Efendi bir çocukla konuştum.

Benim bahçemde büromda baktığım köpeği gördü.

Ben ona çocukluğumun travmasını anlattım.

O köpeği vuran adamın adını söyledim.

O benim dedem demez mi?

Çok şaşırdım.

Çevresinde ki insanların onun için çok çektiğini söylediklerini anlattım.

Bende İnşallah köpek gibi uluya uluya ölmüştür dedim.

O çocuk dedesinin günlerce uluduğunu söyledi.

Eğer bu anlattıklarıma inanmazsanız o çocuğu bulur sizlerle karşılaştırırım.

Tabi ki o da isterse.

Rabbim yapılan eziyetleri asla unutmaz.

O eziyeti yapanları da aynı acıları verir.

Ben çok gördüm.

Yaptıkları kötülüklerin mislisiyle çeke çeke öldüler.

İnşallah böyle yaşa çıkmaz.

Bu yasanın altına imza atanlar vebal altında kalırlar.

 

Zonguldak HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.