Lozan’da Chester Projesi

Köşe Yazısı 17.11.2023 - 18:08, Güncelleme: 17.11.2023 - 18:08 3332+ kez okundu.
 

Lozan’da Chester Projesi

Sinan Poyraz'ın kaleminden

                   Yüzyıldır Ortadoğu petrol savaşları nedeniyle kana bulandı. ABD ve batı ülkeleri çokuluslu şirketler vasıtasıyla ellerini Ortadoğu’dan çekmediler. Bölgedeki demografik yapı ve aşiretleri kullandılar. Son yıllarda Büyük Ortadoğu Projesi ile de böl-parçala-yönet stratejisi sonucu olarak Ortadoğu’yu, planlı olarak yaratılmış çatışmaları kullanarak cehenneme çevirdiler. Ortadoğu’nun kalbine Siyonizm hançerini de saplamaktan çekinmediler.                Lozan’da İsmet Paşa’nın sabırlı ve dirayetli müzakere gücü ile kapitülasyonlar dışındaki konularda yol alınabilmiştir. Lozan görüşmelerinin ikinci faslında tartışmaların merkezi Musul petrolleri olmak üzere çok uluslu şirketlere verilmiş imtiyazların kaldırılması müzakereleridir. Çokuluslu şirketler, İngiltere ve diğer devletleri baskı altında tutuyor, haklarını kaybetmek istemiyorlardı. Görüşmeler çözümsüzlüğe gidiyordu. Burada, Ankara Hükümeti yeni bir strateji yaparak Chester Projesi adıyla anılan demiryolu yatırımı 9 Nisan 1923 tarihinde TBMM’nde onayladı.               ABD Donanması’ndan emekli Amiral Colby Mitchell Chester liderliğinde başlayan proje ile Ankara yönetimi petrol sahaları ve demiryolu hatlarının geliştirilmesi için ABD şirketi OADC’ye ayrıcalıklı haklar tanıdı. Üçyüz milyon dolar bedelindeki yatırımın ABD Senatosunda da onaylanması gerekiyordu. Proje’ye göre Musul ve Kerkük’ü Akdeniz ve Karadeniz’e bağlayacak demiryolunun ve üç liman tesisinin yapımını üstlenen şirket, ray hattının iki yanındaki kırk kilometrelik şeritte bulunacak petrol ve madenlerin işletme hakkını da 99 yıllığına üzerine alıyordu. Şirkete ayrıca birçok vergi bağışıklığı ve özel haklar da tanınmıştı.               Dünya basını ve siyasi çevrelerde tartışılan Chester Projesi, kapitülasyonların geleceği belli olmamışken ABD’ye tanınan ayrıcalık İngiltere, Fransa ve İtalya’nın beklentilerini boşa çıkarmış ve endişe yaratmış, SSCD’de kafaları karıştırmıştır. Bu devletlerin iktisadi emellerine karşı masaya yeni bir koz sürülmüş, Chester Projesi sayesinde masadaki taraflar birbirlerine yaklaşmış ve ABD ile aralarının açılmasına neden olmuştur. ABD ise Musul’un güneydoğusundaki petrol yataklarını ele geçirmek ve işletmek istiyordu. Bu arada ev sahibi İsviçre de Paul Besihof Şirketi kanalı bir proje teklifi yaptı. Yüzde yetmişi mal ve eşya olmak üzere yüz milyon İsviçre Frangı tutarındaki ihracat kolaylaştırıcı bir yatırım öneriyor, banka teminatı da veriyordu. Lozan görüşmelerinde Musul petrolleri konusu belirsiz kalınca, projenin Chester Grubu için önemi azalmaya başladı. Irak petrollerinin denetimi John D.Rockefeller’in şirketi Standard Oil Company’e geçmesiyle proje uygulanamadı.               Lozan’da kapitülasyonlar konusu tam bir çıkar elde faaliyetine dönüşmüş, imtiyazlarını kaybetmek istemeyen ülkelerle yeni imtiyazlar kazanmak isteyenlerin rekabet alanı haline gelmişti. İsmet Paşa ve heyeti elindeki imkanları en iyi şekilde değerlendirmiş ve kapitülasyonları kaldırmayı başarmıştır.                Birinci Dünya Savaşından sonra İngiltere’nin Ortadoğu’daki oyun kurucu siyasetinin zayıflamaya başladığını görüyoruz. İngiltere, yarattığı sorunların altından kalkamamış ve yerini yavaş yavaş ABD’ye terk etmeye başlamıştır. Bunun ilk belirtilerini Lozan görüşmelerinde tespit etmekteyiz. Dünya devletlerinin üniter yapısını yok ederek, şehir devletleri gibi tek merkezden yönetme hedefini amaçlayan, çokuluslu sermayeyi de arkasına alan karanlık evanjelist yapı, stratejisini adım adım uygulamaya koyuyor. Bu strateji içinde koçbaşı ABD’dir. Bundan en fazla şımarık Siyonist İsrail devleti yararlanmaktadır.               Evanjelizm’in esiri olmuş ABD yönetimi ve siyasetçilerinin bu strateji çerçevesinde faaliyetlerinin izleri, süreç içinde meydana gelen olaylarda (Gazze gibi) ortaya çıkmakta ve kendini açık etmektedir.              Unutmayalım, Lozan Antlaşmasına imza koymayan tek devlet ABD’dir.                        
Sinan Poyraz'ın kaleminden

 

 

               Yüzyıldır Ortadoğu petrol savaşları nedeniyle kana bulandı. ABD ve batı ülkeleri çokuluslu şirketler vasıtasıyla ellerini Ortadoğu’dan çekmediler. Bölgedeki demografik yapı ve aşiretleri kullandılar. Son yıllarda Büyük Ortadoğu Projesi ile de böl-parçala-yönet stratejisi sonucu olarak Ortadoğu’yu, planlı olarak yaratılmış çatışmaları kullanarak cehenneme çevirdiler. Ortadoğu’nun kalbine Siyonizm hançerini de saplamaktan çekinmediler.

               Lozan’da İsmet Paşa’nın sabırlı ve dirayetli müzakere gücü ile kapitülasyonlar dışındaki konularda yol alınabilmiştir. Lozan görüşmelerinin ikinci faslında tartışmaların merkezi Musul petrolleri olmak üzere çok uluslu şirketlere verilmiş imtiyazların kaldırılması müzakereleridir. Çokuluslu şirketler, İngiltere ve diğer devletleri baskı altında tutuyor, haklarını kaybetmek istemiyorlardı. Görüşmeler çözümsüzlüğe gidiyordu. Burada, Ankara Hükümeti yeni bir strateji yaparak Chester Projesi adıyla anılan demiryolu yatırımı 9 Nisan 1923 tarihinde TBMM’nde onayladı.

              ABD Donanması’ndan emekli Amiral Colby Mitchell Chester liderliğinde başlayan proje ile Ankara yönetimi petrol sahaları ve demiryolu hatlarının geliştirilmesi için ABD şirketi OADC’ye ayrıcalıklı haklar tanıdı. Üçyüz milyon dolar bedelindeki yatırımın ABD Senatosunda da onaylanması gerekiyordu. Proje’ye göre Musul ve Kerkük’ü Akdeniz ve Karadeniz’e bağlayacak demiryolunun ve üç liman tesisinin yapımını üstlenen şirket, ray hattının iki yanındaki kırk kilometrelik şeritte bulunacak petrol ve madenlerin işletme hakkını da 99 yıllığına üzerine alıyordu. Şirkete ayrıca birçok vergi bağışıklığı ve özel haklar da tanınmıştı.

              Dünya basını ve siyasi çevrelerde tartışılan Chester Projesi, kapitülasyonların geleceği belli olmamışken ABD’ye tanınan ayrıcalık İngiltere, Fransa ve İtalya’nın beklentilerini boşa çıkarmış ve endişe yaratmış, SSCD’de kafaları karıştırmıştır. Bu devletlerin iktisadi emellerine karşı masaya yeni bir koz sürülmüş, Chester Projesi sayesinde masadaki taraflar birbirlerine yaklaşmış ve ABD ile aralarının açılmasına neden olmuştur. ABD ise Musul’un güneydoğusundaki petrol yataklarını ele geçirmek ve işletmek istiyordu. Bu arada ev sahibi İsviçre de Paul Besihof Şirketi kanalı bir proje teklifi yaptı. Yüzde yetmişi mal ve eşya olmak üzere yüz milyon İsviçre Frangı tutarındaki ihracat kolaylaştırıcı bir yatırım öneriyor, banka teminatı da veriyordu. Lozan görüşmelerinde Musul petrolleri konusu belirsiz kalınca, projenin Chester Grubu için önemi azalmaya başladı. Irak petrollerinin denetimi John D.Rockefeller’in şirketi Standard Oil Company’e geçmesiyle proje uygulanamadı.

              Lozan’da kapitülasyonlar konusu tam bir çıkar elde faaliyetine dönüşmüş, imtiyazlarını kaybetmek istemeyen ülkelerle yeni imtiyazlar kazanmak isteyenlerin rekabet alanı haline gelmişti. İsmet Paşa ve heyeti elindeki imkanları en iyi şekilde değerlendirmiş ve kapitülasyonları kaldırmayı başarmıştır.

               Birinci Dünya Savaşından sonra İngiltere’nin Ortadoğu’daki oyun kurucu siyasetinin zayıflamaya başladığını görüyoruz. İngiltere, yarattığı sorunların altından kalkamamış ve yerini yavaş yavaş ABD’ye terk etmeye başlamıştır. Bunun ilk belirtilerini Lozan görüşmelerinde tespit etmekteyiz. Dünya devletlerinin üniter yapısını yok ederek, şehir devletleri gibi tek merkezden yönetme hedefini amaçlayan, çokuluslu sermayeyi de arkasına alan karanlık evanjelist yapı, stratejisini adım adım uygulamaya koyuyor. Bu strateji içinde koçbaşı ABD’dir. Bundan en fazla şımarık Siyonist İsrail devleti yararlanmaktadır.

              Evanjelizm’in esiri olmuş ABD yönetimi ve siyasetçilerinin bu strateji çerçevesinde faaliyetlerinin izleri, süreç içinde meydana gelen olaylarda (Gazze gibi) ortaya çıkmakta ve kendini açık etmektedir.

             Unutmayalım, Lozan Antlaşmasına imza koymayan tek devlet ABD’dir.

 

                     

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.