Hem korkar hemde dinlemek için can atardık / Kütüphaneye karşıyım

Köşe Yazısı 23.11.2023 - 17:42, Güncelleme: 24.11.2023 - 06:14 5001+ kez okundu.
 

Hem korkar hemde dinlemek için can atardık / Kütüphaneye karşıyım

Hem korkar hemde dinlemek için can atardık / Kütüphaneye karşıyım

HEM KORKAR HEMDE DİNLEMEK İÇİN CAN ATARDIK Eskiden abartılı hikayeler çok mu çoktu. Biz çocukken hem çok korkar hemde dinlemek için can atardık. Hele hele mezarlık hikayelerini. Üç harfli hikayeleri dinlemekten çok hoşlanırdık. Bu hikayeleri dinledikten sonra uyu bakalım uyuyabiliyorsan. Yorganın içinde her tarafımızı kapatırdık. Taki nefes alışlarımız zorlaşana kadar. Şimdi bakıyorum da bu yaşanmış denile hikayeleri çok abartılı buluyorum. Mesela babaannemin anlattığı bir olay. Bizim çok eski evimizde geçen olay. Ev devamlı gıcır darmış. Babaannem çok araştırmış ama gıcırtının kaynağını bulamamış. Dedem ocaktan gelince ona sormuş. Sen gittin gideli evden gıcırdama sesleri geliyor demiş. Dedem ocağa gitmeden evvel mezarlıktan ağaç kesmiş. Bu ağacı çatıda kullanmış. bu gıcırdama sesi mezarlıktan kestiğim ağaçtan geliyor galiba demiş. Sonra bu ağacı çatıdan kaldırmış. Gıcırdama sesi bir daha duyulmamış. Bunu anlatan rahmetli babaannem. Buna benzer bir kaç hikaye daha var. Anlatanlara sorarsan yaşanmış. Bizim köyde top oynadığımız bir yer var. Adı top dede. Burada bir taş var nereden bakarsan bak yarım tonu bulur. Bu taş üzerinde demir para büyüklüğünde çukurlar vardı. Bu taş dikdörtgen biçimindeydi. Bazı kişiler bu çukurlara para veya sarımsak koyarlardı. Niye böyle yapıyorlar bilmem. İşte bu taşı köyden birileri almış evinin temelinde kullanmış. Yarın sabah bakıyor taş yerinde yok. Bir bakıyorlar taş aynı gerinde. Bir kaç kere taşı alıp geliyorlar ama yine taş eski yerine dönmüş. Ondan sonra taşa hiç dokunmamışlar. Köyden birisi yıllar sonra bu taşı gömmüş. Üzerine de mezar yaptırmış. Sonra ne olmuş bilmiyorum. Şimdi orada top sahası var. Bu yazı dizisi arada bir devam edecek. Anlatılanları bire bir anlatacağım kalın sağlıcakla. KÜTÜPHANEYE KARŞIYIM TTK A tipi misafirhanesi kütüphane yapılacakmış. Buna ben şiddetle karşıyım. Burası çok müstesna bir yer. Burada zamanında İran şahı ve eşi kaldı. Buranın içinde ki kristallere değer biçilmez. Yemek takımlarından tutunda mutfak malzemelerine kadar hepsi antika'dır. Ben Fenerde okurken içine girdik. İçinde adım atmaya bile korktuk. O muhteşemlik. O zarafet. Nasıl heba edilir. Allah aşkına bula bula burayı mı buldunuz? Zaten bizim milletimiz kütüphaneye girip okuma hastası ya. Devamlı okuruz. Bizde kültür patlaması var. Okumadan duramıyoruz. Fener mahallesine kadar gider orada bile okuruz. Bakın ben bu şehir için yapılan yeniliklere hep destek oldum. Ama burası için gerekirse her gün yazarım. Herkes buradan elini çeksin. Burasını has güzelliğiyle baş başa bırakın. Burayı kütüphaneye çevirmek isteyenler yarım saat içeride dolaşsın. Bence burası böyle kalsın der. İçeride ki her şeyin kayıt altına alınması ve korunması gerekir. Buranın kütüphane olmaması için tüm etkinlerin içinde yer alırım. Bu misafirhane bizim çocukluğumuzun ulaşılması en zor güzelliklerinden birisidir. Birileri Ankara'ya hoş görünmek için bu güzelim yeri kütüphaneye çevirmesin. Ben devamlı olarak Çaydamar işletme müdürlüğünü yazdım. Burasını viraneye çevirdiler diye. Alın size kütüphane yeri. Biraz bakım ve onarımla hem kütüphane hemde açık hava maden müzesi ve dinlenme alanları. TTK A tipi misafirhanesinden uzak durun.
Hem korkar hemde dinlemek için can atardık / Kütüphaneye karşıyım

HEM KORKAR HEMDE DİNLEMEK İÇİN CAN ATARDIK

Eskiden abartılı hikayeler çok mu çoktu.
Biz çocukken hem çok korkar hemde dinlemek için can atardık.
Hele hele mezarlık hikayelerini.
Üç harfli hikayeleri dinlemekten çok hoşlanırdık.
Bu hikayeleri dinledikten sonra uyu bakalım uyuyabiliyorsan.
Yorganın içinde her tarafımızı kapatırdık.
Taki nefes alışlarımız zorlaşana kadar.
Şimdi bakıyorum da bu yaşanmış denile hikayeleri çok abartılı buluyorum.
Mesela babaannemin anlattığı bir olay.
Bizim çok eski evimizde geçen olay.
Ev devamlı gıcır darmış.
Babaannem çok araştırmış ama gıcırtının kaynağını bulamamış.
Dedem ocaktan gelince ona sormuş.
Sen gittin gideli evden gıcırdama sesleri geliyor demiş.
Dedem ocağa gitmeden evvel mezarlıktan ağaç kesmiş.
Bu ağacı çatıda kullanmış.
bu gıcırdama sesi mezarlıktan kestiğim ağaçtan geliyor galiba demiş.
Sonra bu ağacı çatıdan kaldırmış.
Gıcırdama sesi bir daha duyulmamış.
Bunu anlatan rahmetli babaannem.
Buna benzer bir kaç hikaye daha var.
Anlatanlara sorarsan yaşanmış.
Bizim köyde top oynadığımız bir yer var.
Adı top dede.
Burada bir taş var nereden bakarsan bak yarım tonu bulur.
Bu taş üzerinde demir para büyüklüğünde çukurlar vardı.
Bu taş dikdörtgen biçimindeydi.
Bazı kişiler bu çukurlara para veya sarımsak koyarlardı.
Niye böyle yapıyorlar bilmem.
İşte bu taşı köyden birileri almış evinin temelinde kullanmış.
Yarın sabah bakıyor taş yerinde yok.
Bir bakıyorlar taş aynı gerinde.
Bir kaç kere taşı alıp geliyorlar ama yine taş eski yerine dönmüş.
Ondan sonra taşa hiç dokunmamışlar.
Köyden birisi yıllar sonra bu taşı gömmüş.
Üzerine de mezar yaptırmış.
Sonra ne olmuş bilmiyorum.
Şimdi orada top sahası var.
Bu yazı dizisi arada bir devam edecek.
Anlatılanları bire bir anlatacağım kalın sağlıcakla.

KÜTÜPHANEYE KARŞIYIM

TTK A tipi misafirhanesi kütüphane yapılacakmış.
Buna ben şiddetle karşıyım.
Burası çok müstesna bir yer.
Burada zamanında İran şahı ve eşi kaldı.
Buranın içinde ki kristallere değer biçilmez.
Yemek takımlarından tutunda mutfak malzemelerine kadar hepsi antika'dır.
Ben Fenerde okurken içine girdik.
İçinde adım atmaya bile korktuk.
O muhteşemlik.
O zarafet.
Nasıl heba edilir.
Allah aşkına bula bula burayı mı buldunuz?
Zaten bizim milletimiz kütüphaneye girip okuma hastası ya.
Devamlı okuruz.
Bizde kültür patlaması var.
Okumadan duramıyoruz.
Fener mahallesine kadar gider orada bile okuruz.
Bakın ben bu şehir için yapılan yeniliklere hep destek oldum.
Ama burası için gerekirse her gün yazarım.
Herkes buradan elini çeksin.
Burasını has güzelliğiyle baş başa bırakın.
Burayı kütüphaneye çevirmek isteyenler yarım saat içeride dolaşsın.
Bence burası böyle kalsın der.
İçeride ki her şeyin kayıt altına alınması ve korunması gerekir.
Buranın kütüphane olmaması için tüm etkinlerin içinde yer alırım.
Bu misafirhane bizim çocukluğumuzun ulaşılması en zor güzelliklerinden birisidir.
Birileri Ankara'ya hoş görünmek için bu güzelim yeri kütüphaneye çevirmesin.
Ben devamlı olarak Çaydamar işletme müdürlüğünü yazdım.
Burasını viraneye çevirdiler diye.
Alın size kütüphane yeri.
Biraz bakım ve onarımla hem kütüphane hemde açık hava maden müzesi ve dinlenme alanları.
TTK A tipi misafirhanesinden uzak durun.

Zonguldak HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.