Eziyet vermekten zevk mi alıyorsunuz? / Dere ıslahı böylemi oluyor?

EZİYET VERMEKTEN ZEVK Mİ ALIYORSUNUZ? Zonguldak'a hizmet akıyor. Fevkani köprüsü yıkılıyor. Şehrin önü açılıyor. Bir çok mahalle ve sokaklara asfalt dökülüyor. Bazı yollara parke taşlar döşeniyor. Bunun adına hizmet denir. Bunların yanında bizlerin çektiği eziyetler çok. Fevkani köprüsünün yıkılmasından dolayı çektiğimiz eziyet had safhada. Gazipaşa caddesine gidecek yol bulmakta zorlanıyoruz. Tabi ki bu bir eziyet. Bu eziyete eyvallah dedik. Gelecek günlerin güzelliğini düşündükçe çektiğimiz eziyeti unutuyoruz. Şimdi de acılık caddesinde çok eziyet çekiyoruz. Yaya kaldırımları iş makineleriyle kırıldı. Alttan çürümüş su boruları çıktı. Bazıları plastik borularla değiştirildi. Bazı çürümüş demir borular ne hikmetse değiştirilmedi. Buralar betonlandıktan sonra bu çürük su borular su kaçırmaya başlayınca ne olacak? Yeniden kır. Yeniden yap. Yeniden betonla. Çürüyen boruların hepsini değiştirseniz daha iyi olmaz mıydı? Açıkçası şişir git. Sonra ne olursa olsun. Herkes işinin en iyisini yapması gerekir. Şişir gitle olmaz bu işler. Gelelim çektiğimiz öteki sıkıntıya. Buraları kırdınız döktünüz. Eyvallah. Bizde hemen bordür ve beton dökülecek diye bekliyoruz. Beklentilerimiz havada kaldı. Çamur deryası içinde yürümeye çalışıyoruz. Kırıyorsunuz döküyorsunuz ama hemen yapın. Vatandaşa her yerden eziyet verilmez. Ama sizle eziyet üstüne eziyet veriyorsunuz. Ben her zaman bu şehre yapılan hizmetlerden yana olmuşumdur. Hizmet verilirken vatandaşa eziyet verilmez. Şu anda bu şehrin her tarafında vatandaşlar sıkıntı yaşıyorlar. Çoğu sıkıntıları görmezden geliyorlar. Hizmet büyük diyorlar. Kaldırım betonlaması o kadar büyük iş değil. Bu kaldırımlar bir an önce yapılsın. İnsanlarımız hiç olmazsa burada eziyet çekmesin. Kolay gelsin diyelim. DERE ISLAHI BÖYLE Mİ OLUYOR? Çaydamar deresini ıslahı tren köprüsüne kadarmış demek ki. Üzülmez deresinin'de Çaydamar'dan hiç bir farkı yok. Bunun adına göz boyamak denir. Dükkanın vitrini çok güzel ama raflar boş. Bizim derelerde böyle. Şehrin içinden güzel görünsün. Öbür tarafları boş ver. Periyodik temizlikleri bile yapılmıyor. Çakıl ve molozlar bir kaç yere toplanmış. Kimse almıyor. Bir kaç kez iş   çalışırken gördüm. İşlem o kadar. Bu kadar masraf yapılan bu derelerin temiz kalması gerekir. Ama yine pislik içindeler. Vatandaşlarında bu pislikler de çok büyük payı var. Ellerine ne geçerse dereye atıyorlar. El ele verdik pislik içinde yaşamayı becerdik. Derelerimi ıslah etsek yoksa insanlarımı? Cevabını sizler verin.