ER KİŞİ NİYETİNE! Gün içinde, MHP İl Disiplin Kurulu üyesi Saim Uzun, Son yolculuğuna uğurlandı. Cenazede, Ülkücü camia hazır bulundu. Hamdi Ayan, Varol Demirköse, İl ve ilçe yöneticileri. Velhasıl, Daha sonra, Görevden alınan Merkez İlçe Başkanı Niyazi Kıransoy, Zehir zemberek bir açıklama yaptı. Kıransoy, Hamdi Ayan ve İ.Varol Demirköse’nin olduğu, Fotoğrafı paylaşarak, Bu isimlerin fotoğraf vermek için cenazeye geldiğini, Defin işlemine bile çıkmadıkları iddiasında bulundu. ‘Lanet olsun sizin siyasetinize’ diyerek, Adeta ateş püskürdü. MHP’de, Artık kavga had safhada. İnanılmaz bir nefret anaforu, Almış başını gidiyor. Fotoğrafta ki aynı ekip, Aslında, Siyaseten de, Niyazi Kıransoy’un siyasi cenazesine katılmıştı. Kıransoy görevden alınırken, Alınması için, Çoktan ‘er kişi’ niyetine demişlerdi. Daha önce de, Mevlüde Yalçıner için, ‘hatun kişi’ niyetine bağırmışlar, İkisini de, Ötüken Aile Mezarlığına defnetmişlerdi. Ama Kıransoy ile Yalçıner üzülmesin. Hani bir söz vardır ya. ‘Ölürler de sanıyor ki diriler her gün helva yiyor’ diye. Kimsenin ağzının tadı yok, Kalmıyor hani… *       *       *       *       *       * ZİMMET SUÇU! AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan, Uzun süre sonra, Basın açıklaması gerçekleştirdi. Belge yayımladı. Kendisi hakkında, Parti kanadı herhangi bir girişim yapmazken, Biri ‘Zimmet’ suçundan, Suç duyurusunda bulunmuş. Savcılık, Kovuşturmaya yer olmadığını belirtip, Dosyayı kapatmış. Yani, Çağlayan, Zimmetine para geçirmediği için, Aklanmış oldu. Anladığım kadarıyla, Yasa dışı bir konu yok yani. Mesela, Bu nasıl zimmet suçu olurdu. Çağlayan, Kamu malını, Kendi üstüne geçirseydi, Sanırım o halde zimmet suçu olurdu. Bazen sineğin yağını sıksan da, Olmuyor demek ki. *       *       *       *       *       * DEVİR DEĞİŞTİ BEYLER! Değişen dünya ile, Medyada değişti. Özellikle Zonguldak’ta, Israrla ‘kağıt ve mürekkeb’ edebiyatı yapsa da, İnternet Haberciliğini görmezden gelmek, Yapılabilecek en büyük aptallık olur. Medya artık, Büyük harcamalar yapılacak devri geçti. Haliyle, “Onun gazetesi var” demek saçma olur. “Onun etkili yayını var mı?” desek, Daha isabetli olur. Keza, Yeni Medya düzeni ile birlikte, Etkili ve özgün olmak   Her şey demek. Mesela size bir örnek vereyim. Önceki akşam, Sağlık Bakanı, “Dolaşan belge sahte” diye açıklama yaptı. Bakın bu ayrıntı, Sosyal medya, basılı mecra ve internet haberciliğini, En bariz şekilde açıklayan konu oldu. Olay neydi? Sosyal medya üzerinden, Sahte bir belge yayımlandı. Çığ gibi büyüdü. Bu sosyal medyadaki ‘teyitli bilgi’ açığını gösterdi. Sosyal medya güvenilir değildir. Peki buna karşılık, En kısa sürede, Hangi mecradan ‘bu belge sahtedir’ açıklaması yapıldı? Dijital Haber Sitelerinde. Sizce, Sadece Gazetesi olan biri, Bu konuyu ne kadarda açıklayabilirdi. Bir gün sonra… Siz o belgenin bir gün, ‘Doğru bilgi’ diye dolaştığını düşünün. Ortalık yıkılırdı. İnternet Haberciliğini küçümseyenler, Kendi tiranlığı yıkılmasın diye, ‘Basılı mecra’ baskısı yaratıyor. Dijitalde ve basılı mecrada olana helal olsun. Dünya değişti beyler! Geçmiş olsun…