Çok ağır eleştirilerde bulundu!

20.04.2020 - 13:46, Güncelleme: 05.11.2020 - 18:11 3199+ kez okundu.
 

Çok ağır eleştirilerde bulundu!

Ünlü Gazeteci Fikret Bila Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş’ın sağlıkçılar ile ilgili sözlerine yönelik ağır eleştirilerde bulundu.   Bila T24’te ki köşe yazısında;   Bir de Zonguldak Valisi var Garip bir devlet anlayışı sergileyen bir de Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş var.   Zonguldak'ta 137 sağlık çalışanının Koronavirüs kaparak hasta olduğunu açıklayan Vali basın toplantısında şöyle diyebildi:   "Her türlü tedbirin alınmasına rağmen maalesef sağlıkçılarımız kendilerini koruyamadılar. Tüm arkadaşlarımızı uyardık. Bu bizim faturamızı ağırlaştıran olay oldu. Normalde sağlıkçılarımızın bize getirdiği yük olmasaydı bugün belki de geri dönüşü konuşuyor olacaktık."   Canlarını ortaya koyarak hastaları iyileştirmeye çalışan doktorları ve diğer sağlık çalışanlarını böyle suçlamakla da kalmadı Zonguldak Valisi; aşağılayıcı bir yaklaşımla devam etti:   "Misafirhanede onları misafir ettik. Onlardan ücret almadık. Yemek ücreti de almadık. Ama orada kendi aralarındaki ilişkilerinde yeteri kadar dikkatli olmadıkları için hem kendilerini sıkıntıya soktular hem bizi sıkıntıya soktular. Bunun da artık azalacağını varsayıyoruz. Onlar bizim kahramanlarımız. Kendi hayatlarını ortaya koyan insanlar ama yeteri kadar dikkatli olmayınca sıkıntı yaşıyoruz."   Vali sanki doktorlara, hemşirelere, diğer sağlık çalışanlarına lütfedip misafirhanede yer açmış. Konaklama parası almamış, üstüne yemek vermiş, ondan da para almamış…   Elbette misafir edecek ve para almayacak. O misafirhane valinin işlettiği otel değil. Adı üzerinde misafirhane…   O misafirhaneler madencinindir. Turistler için değil madenciye hizmet edenler içindir.   Hastanede virüsle burun buruna çalışan sağlık personeli, ailelerine virüs taşımamak için evlerine gitmiyorlar. Sevdiklerinden ayrı kalıyorlar. Çocuklarını görmüyorlar.   Valinin bu özverili çalışmaları karşısında onları el üstünde tutacağına yük olarak görmesi, suçlaması, "bedava yatırıp yediriyoruz" demesi kabul edilebilecek bir devlet adamlığı anlayışı değildir. Vali’nin bu haksız yaklaşımı özürle geçiştirilecek kadar hafif bir olay da değildir.   Öyle anlaşılıyor ki Vali, neden "ve Zonguldak" denildiğini anlayabilmiş değil.   Neden, 30 büyükşehir "ve Zonguldak?"   "Ve Zonguldak" çünkü, yaşamı yerin yedi kat altında kazanan bu kentte sağlıklı kalmak zor, hasta olmak kolaydır. Çünkü, ciğerleri kömür tozuyla dolu olan bu kentte ölmek kolay, yaşamak zordur. Çünkü, bu kentte yaşam uzağınızda ölüm her an yanıbaşınızdadır. Çünkü, bu kentte siren çalınca evlere kaçılmaz, aksine anneler, çocuklar, doktorlar, hemşireler, avukatlar, polisler, zabıtalar herkes kömür ocağının ağzına koşar, ocak kimin cenazesini verecek diye gözyaşları içinde bekleşir.   O cenaze ya babanızdır ya arkadaşınızın babası, ya amcanızdır ya arkadaşınızın amcası, ya abinizdir ya arkadaşınızın abisi ya dayınızdır ya arkadaşınızın dayısı. Acı sizin ocağınıza düşmese de komşunuzun ocağına düşmüştür, ortaktır.   Siz evlerinizde karantina uygularken, maden işçisi kömür ocaklarında çalıştırıldığı ve ciğerleri virüs kapmaya ve ölüme çok açık olduğu için "ve Zonguldak"tır…   Bunun bilincinde olması gereken ilk kişi de Zonguldak Valisi'dir.

Ünlü Gazeteci Fikret Bila Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş’ın sağlıkçılar ile ilgili sözlerine yönelik ağır eleştirilerde bulundu.

 

Bila T24’te ki köşe yazısında;

 

Bir de Zonguldak Valisi var

Garip bir devlet anlayışı sergileyen bir de Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş var.

 

Zonguldak'ta 137 sağlık çalışanının Koronavirüs kaparak hasta olduğunu açıklayan Vali basın toplantısında şöyle diyebildi:

 

"Her türlü tedbirin alınmasına rağmen maalesef sağlıkçılarımız kendilerini koruyamadılar. Tüm arkadaşlarımızı uyardık. Bu bizim faturamızı ağırlaştıran olay oldu. Normalde sağlıkçılarımızın bize getirdiği yük olmasaydı bugün belki de geri dönüşü konuşuyor olacaktık."

 

Canlarını ortaya koyarak hastaları iyileştirmeye çalışan doktorları ve diğer sağlık çalışanlarını böyle suçlamakla da kalmadı Zonguldak Valisi; aşağılayıcı bir yaklaşımla devam etti:

 

"Misafirhanede onları misafir ettik. Onlardan ücret almadık. Yemek ücreti de almadık. Ama orada kendi aralarındaki ilişkilerinde yeteri kadar dikkatli olmadıkları için hem kendilerini sıkıntıya soktular hem bizi sıkıntıya soktular. Bunun da artık azalacağını varsayıyoruz. Onlar bizim kahramanlarımız. Kendi hayatlarını ortaya koyan insanlar ama yeteri kadar dikkatli olmayınca sıkıntı yaşıyoruz."

 

Vali sanki doktorlara, hemşirelere, diğer sağlık çalışanlarına lütfedip misafirhanede yer açmış. Konaklama parası almamış, üstüne yemek vermiş, ondan da para almamış…

 

Elbette misafir edecek ve para almayacak. O misafirhane valinin işlettiği otel değil. Adı üzerinde misafirhane…

 

O misafirhaneler madencinindir. Turistler için değil madenciye hizmet edenler içindir.

 

Hastanede virüsle burun buruna çalışan sağlık personeli, ailelerine virüs taşımamak için evlerine gitmiyorlar. Sevdiklerinden ayrı kalıyorlar. Çocuklarını görmüyorlar.

 

Valinin bu özverili çalışmaları karşısında onları el üstünde tutacağına yük olarak görmesi, suçlaması, "bedava yatırıp yediriyoruz" demesi kabul edilebilecek bir devlet adamlığı anlayışı değildir. Vali’nin bu haksız yaklaşımı özürle geçiştirilecek kadar hafif bir olay da değildir.

 

Öyle anlaşılıyor ki Vali, neden "ve Zonguldak" denildiğini anlayabilmiş değil.

 

Neden, 30 büyükşehir "ve Zonguldak?"

 

"Ve Zonguldak" çünkü, yaşamı yerin yedi kat altında kazanan bu kentte sağlıklı kalmak zor, hasta olmak kolaydır. Çünkü, ciğerleri kömür tozuyla dolu olan bu kentte ölmek kolay, yaşamak zordur. Çünkü, bu kentte yaşam uzağınızda ölüm her an yanıbaşınızdadır. Çünkü, bu kentte siren çalınca evlere kaçılmaz, aksine anneler, çocuklar, doktorlar, hemşireler, avukatlar, polisler, zabıtalar herkes kömür ocağının ağzına koşar, ocak kimin cenazesini verecek diye gözyaşları içinde bekleşir.

 

O cenaze ya babanızdır ya arkadaşınızın babası, ya amcanızdır ya arkadaşınızın amcası, ya abinizdir ya arkadaşınızın abisi ya dayınızdır ya arkadaşınızın dayısı. Acı sizin ocağınıza düşmese de komşunuzun ocağına düşmüştür, ortaktır.

 

Siz evlerinizde karantina uygularken, maden işçisi kömür ocaklarında çalıştırıldığı ve ciğerleri virüs kapmaya ve ölüme çok açık olduğu için "ve Zonguldak"tır…

 

Bunun bilincinde olması gereken ilk kişi de Zonguldak Valisi'dir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.