Bıktık artık

BIKTIK ARTIK İnşaat alanlarından geçmekten bıktık artık. Ne zaman Gazipaşa'ya geçmek istesek inşaat alanları arasından geçiyoruz. Belediye bir an önce yıkılan Fevkani köprüsünün yerine çevre düzenlemesi yapayım diye uğraşıyor. Her taraf dolgu malzemesiyle dolu. Gazipaşaya geçmekten bıktık. Ayakkabılarımız çamur içinde kalıyor. Çekmeyen murada eremezmiş. Bizde çekiyoruz. İnanıyorum ki bu çektiklerimiziz bize layıkıyla geri dönecek. İş makinaları dur durak demeden çalışıyor. Bir taraftan sokak lambaları değişip yenileri yerlerine takılıyor. Yaya kaldırımları yapıldı. Hiç olmazsa eskiden yaya yollarına döşenen karo taşları gibi oynamıyorlar. Rahat rahat yolumuza devam ediyoruz. Pantolon paçaları kuru kalıyor. Biraz daha katlanacağız. Gelecek günler daha güzel olacak. Şehrimiz değer kazanıyor. Dere ıslahı yapıldı. Lağım kokuları kesildi. Kordon boyu yeniden yapıldı. Mahalle ve sokakların eski hallerinden eser kalmadı. Araç yolları delik deşikti. Şimdi pırıl pırıl oldu. İnanın ilk defa böyle bir çalışma görüyoruz. En büyük dönüm noktası ise Fevkani köprüsünün yıkılması. Yıkılmaz, yıkılamaz, yıktırmayız denilen köprü yerle bir oldu. Yani yıkıldı gitti. Yine olan garibanlara oldu. Köprü altında ki tuvaleti işleten gariban yok oldu gitti. Şimdi ne yapıyor bilemiyorum. İnşallah ona da bir ekmek kapısı gösterilmiştir. Ağaların keyfi yerinde. Elmaspark'tan dükkanları aldılar. İki yıl kira ödemeyecekler. Lavuar alanına yapılacak dükkanlardan yerlerini alacaklar. Vallahi dört ayak üstüne düştüler yine. Sıkıntıyı yaratan bunlar. Huzura kavuşan bunlar. Dediğim gibi kar bunların çatısına yağdı. Garibin avlusuna diyelim. Hoşcakalın.