Öncelikle, Türk’ün son Başbuğu Alparslan Türkeş’i, Ölümünün yıl dönümünde, Rahmet ve minnetle anıyorum. Bu minvalde ise, Bir eleştiri getirmek istiyorum. Hani bu kardeşiniz, MHP’yi eleştiriyordu. “Temsiliyeti kalmadı”, “Partiyi yönetemiyorlar” diyordu ya, Bir kez daha, Ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. Kabristana gidersin, Dua edersin, Mevlit okutursun bunlar işin dini boyutu. Ancak, Koca MHP’de siyaset yapıyor, İl başkanlığı yapıyor, Belediye başkan adaylığı, Milletvekilliği adaylığı nasip olmuşsa eğer, Basına bir anma mesajı verilebilirdi. Yazık ki ne yazık… Bir tane MHP’li basına açıklama yollamadı. Ama, Ak Parti İl Başkanı Zeki Tosun, Alparslan Türkeş’i andı. Ne demek istediğimi şimdi anladınız mı? Kurumsal iletişim, Kurumsal temsiliyet başka bir şeydir. Beni dava edene kadar, Bunları öğrenseler, Daha şık olurdu. Neyse, Çok şükür ki Ülkücü Hareket Engellenemiyor. Ancak, Ak Parti Ormanlı Belediye Başkanı Bayram Başol, Kendisi MHP’den Ak Parti’ye geçmiştir. Seçim akşamı MHP’lilere ‘Çakal’ demiştir. Ve yine, “Biz o çakalları ininde dahi rahat bırakmayacağız” ifadelerine yer verdi. Eyyy Varol Demirköse! Eğer samimiysen Bayram Başol’u da dava et. Etmezsen, Hakime bu beyanları emsal göstereceğim. Neyse, Başol MHP’den Ak Parti’ye geçerken Hamdi Ayan il başkanıydı ve kudurmuştu adeta. Youtube’de hala videosu var. Ne demiş Sayın Ayan, “Bayram Başol’un bacakları münasip yerlerine girsin”… Fazla söze ne hacet… *             *             *             *             *             *             * SAYIN KAPICI’YA ÇAĞRIM! Zonguldak’ta, Son günlerde elimize ulaşan bir takım bilgiler var. Özellikle okullar düzeyinde. Milli Eğitim Müdür Vekili Sayın Kapıcı uzun süredir beni unutmuştur. Elm Sokağı kabusu geri döndü diyelim. Sayın hocam! Okullarda verilen kurlarda, Elde ettiğimiz bilgilere göre, Mevzuatta belirtilen sayının altında öğrenci varmış. Kağıt üstünde var, Ancak, Sınıflarda devamlılık yokmuş. Haliyle, Bilim ve ilim Güneşi öğretmenlerimizin kimisi fazladan para alıyorlarmış. Özellikle, Taşımalı eğitimin olduğu okullarda bu vaziyet daha ağırmış. Bir de merkezdeki birkaç okulda. Hele ki sendikalı olan daha bir ‘ranlı’ oluyormuş. Sevgili Hocam! Müfettişlerin bir an önce, Sınıf, mevcut ve muhasebe defterlerini incelemesi gerekiyor. Yetimin hakkını, Bazı öğretmenlere yedirmememiz gerekiyor. Bildiğim kadarıyla, 10 mevcutun altında kurs açılamıyor. Kağıt üstünde var, Ancak, Sınıflarda yok. Öğretmen de buna göre fazla para alıyor. Ellerinizden öperim. İşin takipçisiyim. Özellikle bir okulumuzdaki hınzır, Bu işi iyi biliyor. Kolaylıklar dilerim. *             *             *             *             *             *             *             * HAYDİ YİNE Mİ YEMEK ŞİRKETİ? Biliyorsunuz, Daha önce at eti satan şirketi gündeme getirmiştik. Şimdi, Bu yemek şirketleri ile ilgili, İstihbaratım baya bir genişledi. Yağıyor mübarek. Araştırıyorum. İnceliyorum. Elde kalanı sizle paylaşıyorum. Zonguldak’ta bir yemek şirketi. Tanıdık bir isme ait. Bu şahsın iki tane yemek şirketi var. Bir tanesi, Dana kıymasına tavuk kıyması karıştırmaktan 3 ay cezalı. Bu şirket, Bizim gözbebeğimiz olan bir yere, Yemek temin ediyor. Ancak yemeği 2.şirketten değil, 3 ay yasaklı olan şirketin mutfağından çıkarıyor. Ne fena bunlar yahu! Yani anlayacağınız, Yasak şirketin sadece adına geliyor mutfağına değil! Bu yemeği yiyen Vallahi uf olur uf! Yakında çıkar kokusu. Bunu da takipteyiz. Kolay gelsin.