ÜMİTLİ YEMEK YEDİLER Zonguldak’ta, Bir siyasi partinin il başkanının devirmek için, Büyük bir kulis yapılıyor. Kulisin merkezi Ereğli. Partiyi dizayn edeceğini düşünen, ‘Ak saçlı’ şahıs, Ümit vaat eden mekanlarda, Dana döşünden, Güzel yemekler ile, İl Başkan adayı belirlemeye çalışıyor. Ve herkes, Yemeğe iştirak ediyor. Şimdi neden bu kadar net yazıyorum? Çünkü, Her şey elimde. Görmek, Bilmek isteyen, Yanıma uğrayabilir. He burada, Aday olmak isteyen şahıs suçlu değil. Mesele, Daha önce siyasi sabıkası olan kişinin, Tekrar aynı meselelere girişmesi. Diğer taraftan, Yine aynı şahsın, Eski il başkanı, Yeni partisinin il başkanına diyor ki, “Size geçmesine kurban kesecek kadar sevindik”… Yaşananların tamamı budur. Daha da yaşanacaklar mevcut. Partinin kongresinde, Olan biteni anlayacağız. Fakat, İşin kimi karıştırdığı, Artık aşikar. Bakalım neler olacak? * * * * * * AKSİSEDA! Ses sözcüğünün karşılığı, Sedadır… Bir sedanın yansımasına ise, Aksi seda denir. Mesela, Ben buradan deva derim, Aksi sedası bela olur. Mesela, Ben buradan, Fatih derim, Aksi sedası alternatif bir şey olur. Mesela, Ben buradan Orhan derim, Ötekinin kalemi çalışmaya başlar. Mesela, Ben buradan abla derim, O kendisini yazdığımı anlar. Mesela, Daha türlü şeyler yazarım, Ciyaklaması anında aksi seda eder. O sebepten, Sen bu işe karışma derim, Aksi sedası mecbur kalmak olur… Ben kalaşnikof derim, Aksi sedası keleş olur… * * * * * * NEDNE BU DERDE DÜŞÜRDÜN BENİ? Bu satıları da, Bugün çok yazasım geldi. Bir Ay Doğar Türküsünün dizeleri gelsin. * Yüce dağ başından aşırdın beni neydem neydem yâr beni Tükenmez dertlere düşürdün beni Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben Madem soysuz göynün bende yoğudu neydem neydem yoğudu Niye doğru yoldan şaşırdın beni Dağlar kışımış yolcum üşümüş perişânım ben… * * * * *