Ayıları köylere kimler yolluyor / Dinde ki aracılar

Köşe Yazısı (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 19.11.2023 - 18:21, Güncelleme: 20.11.2023 - 07:29 4367+ kez okundu.
 

Ayıları köylere kimler yolluyor / Dinde ki aracılar

köşe yazısı

AYILARI KÖYLERE KİMLER YOLLUYOR? Son zamanlarda ayılar hakkında bir çok haber yaptık. Kimi şehre indi. Kimi köyleri mesken tuttu. Kimi araçların önünden kaçmaya çalıştı. Kimi ise çobanlara saldırdı. Ayı popülasyonu çok fazla arttı. Benim ayılar hakkında fazla bilgim olmaz. Bilgisi olan bir kardeşim var. Çok iyi tanıyorum. Onu gördüğüm zaman soracağım. Niye bu ayılar insanların oldu yerlerde görülmeye başladı? Çünkü bulundukları çevrede gerekli yiyecekleri bulamadıklarında. Bunun için şehir ve kasabalara inmek zorundalar. Bu hayvanların koku alma güdüleri çok fazla. Yiyecek kokusunu çok uzaklardan alabiliyorlarmış. Bu yüzden şehir ve kasabalara iniyorlarmış. Ayıların kış uykusuna yatma zamanı. Çok fazla yemek ihtiyaçları var. Ondan dolayı şehir kasaba ve köylere iniyorlarmış. Ayıları köylere kim yolluyor diye sordum. Tabi ki Engin Zaman yollamıyor. Açlıktan dolayı. Bu aylar mantar zamanı. Hem ayılar hemde insanlar mantarı çok seviyorlar. Bu iki grupta ormanda karşılaşma ihtimali var. İşte o zamanda istenmeyen durumlar ortaya çıkıyor. İnsanlar yönünden ölüme kadar varabilen karşılaşmalar oluyor. Peki ne yapılması gerekir? Bu işler Orman bakanlığına düşüyor. Bu hayvanların doyması gerekir. Ormanlara geçicide olsa yem koyulması gerekir. Uzun vadede onların sevdiği meyve ağaçları dikilmesi gerekir. Yada çoğalmaları önlenmeli. Bal üreticilerinin en büyük sorunu ayıların arı kovanlarını parçalaması. Yukarıda belirtmiştim. Ayıların çok iyi koku alma duyuları var. Balın kokusunu kilometrelerce uzaktan alabilirler. Bu ayı konusu orman bakanlığının konusu. İnsanlar ölmeden bu konuya çare bulunması gerekir. Ormanda ki ayıları yazdık ya şehirlerde ki ayılar? Onları da sonra yazacağım. DİNDE Kİ ARACILAR Her çağda insanların bu temel arzularını gerçekleştirip yaşatacak mükemmelliğe sahip olan İslâm dininin, ilk ve nihai gayesini gerçekleştirmek üzere ortaya koyduğu beş “Temel Değeri” vardır.  1) Hayatın/Canın korunması 2) Aklın korunması 3) Dinin korunması 4) Malın korunması 5) Namusun-Neslin korunması. Bir insan hayatını koruman için çok mücadele verir. Aklını koruyamadığı için araya aracılar giriyor. Şeyhler, şıhlar ,tarikatlar. Güya senin aklını koruyor. Halbuki senin aklını çok büyük vaatlerle alıyorlar. Ölmeden sana cennetten yer bile ayarlıyorlar. Tabi ki parasını verirsen. Peki bunlar dini nasıl koruyorlar? Cahil insanların kanını emerekten mi? Malın bunlar korumuyor. Bu cahil insanların mallarını ellerinde alıyorlar. Peki namus korunuyor mu? Asla ve asla bunların ortamında ne namus kalır nede haya. Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarikatları bunlar için kapatmış. Din satmanın en karlı yol olduğunu o zamanlar biliyormuş. Sermayesi olmayan ticaret. Bunların dolandırıcı olduğunu ancak öldükten sonra anlar bizin cahiller. O zaman iş işten geçmiş olur. İşin özü. Allah'la arana kimseyi sokma. Nasıl biliyorsan ibadetini öyle yap. Rabbım bilir senin yürekten ibadet ettiğini. Sakın sakın orada burada camide bağlılığınızı bildirmek için ulumayın. Böyle bir şey bizim dinimizde var mı?
köşe yazısı

AYILARI KÖYLERE KİMLER YOLLUYOR?

Son zamanlarda ayılar hakkında bir çok haber yaptık.
Kimi şehre indi.
Kimi köyleri mesken tuttu.
Kimi araçların önünden kaçmaya çalıştı.
Kimi ise çobanlara saldırdı.
Ayı popülasyonu çok fazla arttı.
Benim ayılar hakkında fazla bilgim olmaz.
Bilgisi olan bir kardeşim var.
Çok iyi tanıyorum.
Onu gördüğüm zaman soracağım.
Niye bu ayılar insanların oldu yerlerde görülmeye başladı?
Çünkü bulundukları çevrede gerekli yiyecekleri bulamadıklarında.
Bunun için şehir ve kasabalara inmek zorundalar.
Bu hayvanların koku alma güdüleri çok fazla.
Yiyecek kokusunu çok uzaklardan alabiliyorlarmış.
Bu yüzden şehir ve kasabalara iniyorlarmış.
Ayıların kış uykusuna yatma zamanı.
Çok fazla yemek ihtiyaçları var.
Ondan dolayı şehir kasaba ve köylere iniyorlarmış.
Ayıları köylere kim yolluyor diye sordum.
Tabi ki Engin Zaman yollamıyor.
Açlıktan dolayı.
Bu aylar mantar zamanı.
Hem ayılar hemde insanlar mantarı çok seviyorlar.
Bu iki grupta ormanda karşılaşma ihtimali var.
İşte o zamanda istenmeyen durumlar ortaya çıkıyor.
İnsanlar yönünden ölüme kadar varabilen karşılaşmalar oluyor.
Peki ne yapılması gerekir?
Bu işler Orman bakanlığına düşüyor.
Bu hayvanların doyması gerekir.
Ormanlara geçicide olsa yem koyulması gerekir.
Uzun vadede onların sevdiği meyve ağaçları dikilmesi gerekir.
Yada çoğalmaları önlenmeli.
Bal üreticilerinin en büyük sorunu ayıların arı kovanlarını parçalaması.
Yukarıda belirtmiştim.
Ayıların çok iyi koku alma duyuları var.
Balın kokusunu kilometrelerce uzaktan alabilirler.
Bu ayı konusu orman bakanlığının konusu.
İnsanlar ölmeden bu konuya çare bulunması gerekir.
Ormanda ki ayıları yazdık ya şehirlerde ki ayılar?
Onları da sonra yazacağım.

DİNDE Kİ ARACILAR

Her çağda insanların bu temel arzularını gerçekleştirip yaşatacak mükemmelliğe sahip olan İslâm dininin, ilk ve nihai gayesini gerçekleştirmek üzere ortaya koyduğu beş “Temel Değeri” vardır. 
1) Hayatın/Canın korunması 2) Aklın korunması 3) Dinin korunması 4) Malın korunması 5) Namusun-Neslin korunması.
Bir insan hayatını koruman için çok mücadele verir.
Aklını koruyamadığı için araya aracılar giriyor.
Şeyhler, şıhlar ,tarikatlar.
Güya senin aklını koruyor.
Halbuki senin aklını çok büyük vaatlerle alıyorlar.
Ölmeden sana cennetten yer bile ayarlıyorlar.
Tabi ki parasını verirsen.
Peki bunlar dini nasıl koruyorlar?
Cahil insanların kanını emerekten mi?
Malın bunlar korumuyor.
Bu cahil insanların mallarını ellerinde alıyorlar.
Peki namus korunuyor mu?
Asla ve asla bunların ortamında ne namus kalır nede haya.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarikatları bunlar için kapatmış.
Din satmanın en karlı yol olduğunu o zamanlar biliyormuş.
Sermayesi olmayan ticaret.
Bunların dolandırıcı olduğunu ancak öldükten sonra anlar bizin cahiller.
O zaman iş işten geçmiş olur.
İşin özü.
Allah'la arana kimseyi sokma.
Nasıl biliyorsan ibadetini öyle yap.
Rabbım bilir senin yürekten ibadet ettiğini.
Sakın sakın orada burada camide bağlılığınızı bildirmek için ulumayın.
Böyle bir şey bizim dinimizde var mı?

Zonguldak HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.