Armageddon Savaşı

Köşe Yazısı 12.01.2024 - 14:19, Güncelleme: 12.01.2024 - 15:17 4561+ kez okundu.
 

Armageddon Savaşı

Armageddon Savaşı

Armageddon Savaşı                  7 Ekim 2023 tarihinde başlayan Gazze Savaşı tüm Ortadoğu ülkelerini kapsar hale geldi. En son Beyrut’da Hamas liderlerinin öldürülmesi ve İran da meydana gelen bombalama olayları bizleri düşündürmeye başladı. Acaba adım adım mitolojide bahsedilen kıyamet öncesi savaşı olan Armageddon’a mı gidiyoruz. Öncelikle farklı kaynaklardan derlediğim İslam, Hıristiyanlık ve Yahudilikte Armageddon ne anlama geliyor kısaca bakalım.  Hıristiyanlığın kutsal kitabı olan Kitab-ı Mukaddes'in Vahiy bölümünde geçen Armageddon daha çok Hristiyanlar için önem taşır. İsa'yı Atanmış Kral ya da Mesih olarak kabul ederler. Onu izleyen, emrindeki meleklerden oluşan göksel ordulardır. Karşılarında olanlar ise, İsrail'in de aralarında olduğu bütün dünya krallarıdır. Doğaüstü olan cinlerin ruhları, Tanrı'nın büyük gününde olacak savaş için bütün dünyanın krallarını toplamaya gidiyorlar. Üç kötü ruh, kralları  Armageddon denilen yere topladılar. Yedinci melek tasını havaya boşalttı. Tapınaktaki tahttan yükselen gür bir ses, “Tamam!” dedi. O anda şimşekler çaktı, uğultular, gök gürlemeleri işitildi. Öyle büyük bir deprem oldu ki, yeryüzünde insan oldu olalı bu kadar büyük bir deprem olmamıştı. Büyük kent (Dünya fahişelerinin anası Babil) üçe bölündü. Ulusların kentleri yerle bir oldu. Tanrı büyük Babil'i anımsadı, ona ateşli gazabının şarabını içeren kâseyi verdi. Bütün adalar ortadan kalktı, dağlar yok oldu. İnsanların üzerine gökten tanesi 20 kg ağırlığında iri dolu yağdı. Dolu belası öyle korkunçtu ki, insanlar bu yüzden Tanrı'ya küfrettiler. Bu olayın başlaması için gerçekleşecek işaret, ulusların belirgin bir şekilde yapacakları "barış ve güvenlik" ilanı olacaktır. Uluslar bu ilanı yaparak dünyanın sorunlarını çözme yolunda başarılı olduklarını iddia etmiş olacaklar. Ancak bu barış ve güvenlik ilanı, hiçbir şekilde ulusların Dünya'nın sorunlarını gerçekten çözdükleri anlamına gelmeyecektir. Bu olay Büyük Sıkıntı adı verilen bir dönemin başlangıcını oluşturacaktır. Büyük Sıkıntı'nın zirvesi ise Armageddon Savaşı'dır. Bu savaş yalnız Canavar'ın düzeninin sürmesini yeğleyen insanları yok etmekle kalmayacak, aynı zamanda Şeytan ve cinleri de yakalayarak 1000 yıl hapsedilecekleri Uçuruma atılacaklar, Armageddon Savaşı böylece sona ermiş olacaktır. Kitab-ı Mukaddes'e göre, Armageddon eski düzenin sonu ve yeni düzenin başlangıcını oluşturan bir dönüm noktası olacak, Atanmış Kral (Mesih) Armageddon'dan sonra yeryüzünde 1000 yıl kral olarak hüküm sürecektir. Kitabı Mukaddes'e göre Armageddon'da hayatta kalacak insanlar, Atanmış Kral'ın yönetiminde Yeryüzünü cennete çevirecekler ve eski dünyanın bütün dertlerinden uzak sonsuz bir yaşama kavuşmuş olacaklar. Museviler İsa’yı Mesih olarak kabul etmez ve başka bir Mesih beklerler. Bu nedenle Armageddon'la ilgili kavramlar Kitab-ı Mukaddes'in tümü için geçerli olsa da, Vahiy kitabındaki anlatımlar Museviler için geçerli olmaz. İslam'da Melhame-i Kübra olarak bilinen savaş ile Hristiyanlık ve Musevilikte Armageddon olarak bilinen savaş terminolojide aynı şeyi ifade etmektedir. Aralarındaki temel fark beklenen bu savaşın genel içeriği ile ilgili üç farklı dinin yaklaşımıdır. İslam'da bu savaşın Hatay ilinde bulunan Amik ovasında; Hristiyanlık ve Musevilikte ise Megiddo dağının eteklerinde olacağına inanılmaktadır. Megiddo dağının eteklerinden Amik ovasının kastedilip kastedilmediği ise net değildir. İslam inancında bu savaşın Mehdi'nin ilk zuhurunun olacağına ve Mesih'in bu savaşta yer almayacağına inanılırken; Hristiyanlık ve Musevilikte savaşın Mesih'in önderliğinde yapılacağına inanılmaktadır. İslam'da Deccal denilen büyük fitneden bahsedilirken, İslam Peygamberi Muhammed'den önceki bütün peygamberlerin ümmetlerine bundan bahsettiğini bildirmiştir. Deccal dünyaya şerri hakim kılmak için savaşacak ve Rablık iddiasında bulunacaktır. İslam kaynakları 70.000 Yahudinin Deccal'e tabi olacağını yazar. Deccal'in çıkışı ve İsa'nın ikinci defa yeryüzüne inmesinden önce Mehdi'nin çıkışı olacaktır. Bu çıkışın hemen öncesinde çok büyük ve çok kanlı bir savaş olacaktır. Bu savaşın gerçekleşeceği yer atların diz kapaklarına kadar kana gömüleceği haber verilen Amik Ovası'dır. Burada 80 tümen İslam ordusu ile 80 tümen küfür ordusunun yani bir milyona bir milyonluk iki ordunun birbirleriyle savaşacağı inanılmaktadır. Bu ordunun komutanlığını Mehdi yapacak ancak kendisinden çok az kişi haberdar olacak, herkesçe bilinmeyecektir. Evanjelistler ise, kıyametin 2000’li yıllarda Ortadoğu’da çıkacak bir kaosun ardından kopacağına inandıkları için bu bölgede kargaşayı oluşturacak her türlü etkinliğe desteklemektedirler. Çünkü onlara göre; İsa Mesih’in gelmesi için Yahudilerin vaat edilmiş topraklara kavuşması ve Mescidi Aksanın yıkılıp yerine, eskiden var olan, Süleyman Mabedinin yeniden inşa edilmesi ve bu bölgede büyük bir kaosun meydana gelmesi gerekmektedir. Yine onlara göre; bu şartlar bir an önce sağlanır ve İsa Mesih dönerse Tanrının krallığı yeniden yeryüzünde kurulması çabuklaşmış olacaktır.  Siyonistler ve Evanjelist Hıristiyanlara göre; İsa Mesih’in dönmesi ve krallığını kurması için Ortadoğu’nun İsa Mesih’in dönüşüne hazırlanması yani Fırat ve Dicle arasındaki çok geniş bir alanın burada yaşayan Müslümanlardan temizlenmesi gerekmektedir. Evanjelistlere göre Kudüs Evanjelizmin merkezi haline getirilecektir. Bunlar Tanrı’nın isteğiyle gerçekleştirilmektedir. İsa Mesih geldikten sonra içinde Müslümanların da olduğu büyük bir ordu ona karşı savaşacak fakat İsa Mesih, Megido Dağında yani Armegeddon’da onları yenecektir. Evanjelisterden bir grup ise savaş sırasında İsa Mesih’in onları göğe çıkartacağına, bu sayede kurtulacaklarına ve gökyüzünden yerdeki kargaşayı seyredeceklerine inanmaktadır. Sonuç olarak, güçlü fonların desteklediği Evanjelist politikalara mahkum olmuş ABD ve İsrail, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdiler. Suriye ve Irak topraklarında terörizmi destekleyerek tutunmaya çalışıyorlar. Evanjelistlerin Armageddon hayallerini gerçekleştirmeye adım adım adım yol alınıyor. Dünyadaki ulus devletleri yok ederek, yönetimlerinde olacakları şehir devletler ile birlikte kendi düzenlerini oluşturacaklar. Milli şuur oluşturamayan Arapları değil, tek engel olarak Türkleri görüyorlar.
Armageddon Savaşı

Armageddon Savaşı

                 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan Gazze Savaşı tüm Ortadoğu ülkelerini kapsar hale geldi. En son Beyrut’da Hamas liderlerinin öldürülmesi ve İran da meydana gelen bombalama olayları bizleri düşündürmeye başladı. Acaba adım adım mitolojide bahsedilen kıyamet öncesi savaşı olan Armageddon’a mı gidiyoruz. Öncelikle farklı kaynaklardan derlediğim İslam, Hıristiyanlık ve Yahudilikte Armageddon ne anlama geliyor kısaca bakalım. 

Hıristiyanlığın kutsal kitabı olan Kitab-ı Mukaddes'in Vahiy bölümünde geçen Armageddon daha çok Hristiyanlar için önem taşır. İsa'yı Atanmış Kral ya da Mesih olarak kabul ederler. Onu izleyen, emrindeki meleklerden oluşan göksel ordulardır. Karşılarında olanlar ise, İsrail'in de aralarında olduğu bütün dünya krallarıdır. Doğaüstü olan cinlerin ruhları, Tanrı'nın büyük gününde olacak savaş için bütün dünyanın krallarını toplamaya gidiyorlar. Üç kötü ruh, kralları  Armageddon denilen yere topladılar. Yedinci melek tasını havaya boşalttı. Tapınaktaki tahttan yükselen gür bir ses, “Tamam!” dedi. O anda şimşekler çaktı, uğultular, gök gürlemeleri işitildi. Öyle büyük bir deprem oldu ki, yeryüzünde insan oldu olalı bu kadar büyük bir deprem olmamıştı. Büyük kent (Dünya fahişelerinin anası Babil) üçe bölündü. Ulusların kentleri yerle bir oldu. Tanrı büyük Babil'i anımsadı, ona ateşli gazabının şarabını içeren kâseyi verdi. Bütün adalar ortadan kalktı, dağlar yok oldu. İnsanların üzerine gökten tanesi 20 kg ağırlığında iri dolu yağdı. Dolu belası öyle korkunçtu ki, insanlar bu yüzden Tanrı'ya küfrettiler.

Bu olayın başlaması için gerçekleşecek işaret, ulusların belirgin bir şekilde yapacakları "barış ve güvenlik" ilanı olacaktır. Uluslar bu ilanı yaparak dünyanın sorunlarını çözme yolunda başarılı olduklarını iddia etmiş olacaklar. Ancak bu barış ve güvenlik ilanı, hiçbir şekilde ulusların Dünya'nın sorunlarını gerçekten çözdükleri anlamına gelmeyecektir. Bu olay Büyük Sıkıntı adı verilen bir dönemin başlangıcını oluşturacaktır. Büyük Sıkıntı'nın zirvesi ise Armageddon Savaşı'dır. Bu savaş yalnız Canavar'ın düzeninin sürmesini yeğleyen insanları yok etmekle kalmayacak, aynı zamanda Şeytan ve cinleri de yakalayarak 1000 yıl hapsedilecekleri Uçuruma atılacaklar, Armageddon Savaşı böylece sona ermiş olacaktır. Kitab-ı Mukaddes'e göre, Armageddon eski düzenin sonu ve yeni düzenin başlangıcını oluşturan bir dönüm noktası olacak, Atanmış Kral (Mesih) Armageddon'dan sonra yeryüzünde 1000 yıl kral olarak hüküm sürecektir. Kitabı Mukaddes'e göre Armageddon'da hayatta kalacak insanlar, Atanmış Kral'ın yönetiminde Yeryüzünü cennete çevirecekler ve eski dünyanın bütün dertlerinden uzak sonsuz bir yaşama kavuşmuş olacaklar.

Museviler İsa’yı Mesih olarak kabul etmez ve başka bir Mesih beklerler. Bu nedenle Armageddon'la ilgili kavramlar Kitab-ı Mukaddes'in tümü için geçerli olsa da, Vahiy kitabındaki anlatımlar Museviler için geçerli olmaz.

İslam'da Melhame-i Kübra olarak bilinen savaş ile Hristiyanlık ve Musevilikte Armageddon olarak bilinen savaş terminolojide aynı şeyi ifade etmektedir. Aralarındaki temel fark beklenen bu savaşın genel içeriği ile ilgili üç farklı dinin yaklaşımıdır. İslam'da bu savaşın Hatay ilinde bulunan Amik ovasında; Hristiyanlık ve Musevilikte ise Megiddo dağının eteklerinde olacağına inanılmaktadır. Megiddo dağının eteklerinden Amik ovasının kastedilip kastedilmediği ise net değildir. İslam inancında bu savaşın Mehdi'nin ilk zuhurunun olacağına ve Mesih'in bu savaşta yer almayacağına inanılırken; Hristiyanlık ve Musevilikte savaşın Mesih'in önderliğinde yapılacağına inanılmaktadır.

İslam'da Deccal denilen büyük fitneden bahsedilirken, İslam Peygamberi Muhammed'den önceki bütün peygamberlerin ümmetlerine bundan bahsettiğini bildirmiştir. Deccal dünyaya şerri hakim kılmak için savaşacak ve Rablık iddiasında bulunacaktır. İslam kaynakları 70.000 Yahudinin Deccal'e tabi olacağını yazar. Deccal'in çıkışı ve İsa'nın ikinci defa yeryüzüne inmesinden önce Mehdi'nin çıkışı olacaktır. Bu çıkışın hemen öncesinde çok büyük ve çok kanlı bir savaş olacaktır. Bu savaşın gerçekleşeceği yer atların diz kapaklarına kadar kana gömüleceği haber verilen Amik Ovası'dır. Burada 80 tümen İslam ordusu ile 80 tümen küfür ordusunun yani bir milyona bir milyonluk iki ordunun birbirleriyle savaşacağı inanılmaktadır. Bu ordunun komutanlığını Mehdi yapacak ancak kendisinden çok az kişi haberdar olacak, herkesçe bilinmeyecektir.

Evanjelistler ise, kıyametin 2000’li yıllarda Ortadoğu’da çıkacak bir kaosun ardından kopacağına inandıkları için bu bölgede kargaşayı oluşturacak her türlü etkinliğe desteklemektedirler. Çünkü onlara göre; İsa Mesih’in gelmesi için Yahudilerin vaat edilmiş topraklara kavuşması ve Mescidi Aksanın yıkılıp yerine, eskiden var olan, Süleyman Mabedinin yeniden inşa edilmesi ve bu bölgede büyük bir kaosun meydana gelmesi gerekmektedir. Yine onlara göre; bu şartlar bir an önce sağlanır ve İsa Mesih dönerse Tanrının krallığı yeniden yeryüzünde kurulması çabuklaşmış olacaktır. 

Siyonistler ve Evanjelist Hıristiyanlara göre; İsa Mesih’in dönmesi ve krallığını kurması için Ortadoğu’nun İsa Mesih’in dönüşüne hazırlanması yani Fırat ve Dicle arasındaki çok geniş bir alanın burada yaşayan Müslümanlardan temizlenmesi gerekmektedir.

Evanjelistlere göre Kudüs Evanjelizmin merkezi haline getirilecektir. Bunlar Tanrı’nın isteğiyle gerçekleştirilmektedir. İsa Mesih geldikten sonra içinde Müslümanların da olduğu büyük bir ordu ona karşı savaşacak fakat İsa Mesih, Megido Dağında yani Armegeddon’da onları yenecektir. Evanjelisterden bir grup ise savaş sırasında İsa Mesih’in onları göğe çıkartacağına, bu sayede kurtulacaklarına ve gökyüzünden yerdeki kargaşayı seyredeceklerine inanmaktadır.

Sonuç olarak, güçlü fonların desteklediği Evanjelist politikalara mahkum olmuş ABD ve İsrail, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdiler. Suriye ve Irak topraklarında terörizmi destekleyerek tutunmaya çalışıyorlar. Evanjelistlerin Armageddon hayallerini gerçekleştirmeye adım adım adım yol alınıyor. Dünyadaki ulus devletleri yok ederek, yönetimlerinde olacakları şehir devletler ile birlikte kendi düzenlerini oluşturacaklar.

Milli şuur oluşturamayan Arapları değil, tek engel olarak Türkleri görüyorlar.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.