Alın terinin kıymetini bilseniz

ALIN TERİNİN KIYMETİNİ BİLSENİZ Hiç bir şeyde heyecan duymuyoruz. Bayramlık alınır. Yüzleri bile gülmez. Cep telefonunun en iyisi alınır eh işte. Hoşnutsuz bir gençlik yetiştirdik gitti. Çalışmayı hiç mi hiç sevmiyorlar. Sanki ana baba ölünceye kadar onlara bakmaya mecbur. Zaman değişti. İnsanlar değişti. Yatarken para kazanmak istiyorlar. Hiç alın terini bilmeden yaşayıp gidecekler. Ben ilkokula başladığımdan beri çalışıyorum. Emekli oldum hala çalışıyorum. Çalışıyorum diye bizim 5 bin lirayı hiç ettiler. Olsun. Her şeyin zamanı var. Kazandığım her kuruşta alın terim mevcut. Zaten eskide insanlar alın teri dökmediği bir şeyi kabul etmezlerdi. Bağını bahçesini tarlasını sabanla kazmayla işler diler. Sabah ezanından akşam ezanına kadar çalışırlardı. Bakın size gerçek alın terini anlatayım. Karamandan Zonguldak'a yol yoktu. Karamanlı vatandaşlar Zonguldak'a gelmek için ya Beycuma'ya yada Haceliye giderlerdi. Bilen bilir Karamanla Haceli arasındaki uzaklığı ve rampa yukarı çıkışı. Rahmetli anneannem haftada iki kere buraya yük taşırdı sırtıyla. Dedem genç yaşta vefat etmiş. O zamanlar emekli maaşı'da yok. Tüm geçim Anneannemin sırtında. Küfe değil çit yani küfenin daha büyüğü. Bu çitten her pazara gelişte iki tane Haceliye çıkarırdı. Bunların içi yumurta dolu. Otobüse yükler Zonguldak'az gelirdi. Her pazar dönüşünde elinde sepetle köy köy yumurta toplardı. Onları pazarda sat, evi ihtiyaçlarını karşılardı. Her kuruşu alın teri. Kendisi her zaman İnşallah bu kazandığımız paralar helaldir bize derdi. Alın teri dökmeden kazanılan parayı asla kabul etmezdi. Biz onlardan öğrendik. Alın terinin ne olduğunu. Rabbım mekanlarını cennet eylesin.