Ali Uzun İYİ mi? / MHP'de enkaz kalkıyor / Takın, bakın, yakın, sakın, kakın...

Zonguldak, Gün ağarsa ne olacak? Gün batsa ne çıkar? Kentte ölüm kol geziyor. Ne kadar ölüm var kentte. Yer üstüne, Hastalık, Kaza, Bela derken, Yer altında ise, Karaelmas uğruna ne canlar gidiyor. Akşamı bitiriyoruz derken, Armutçuk’tan gelen, Kaza haberi ile sarsıldık. İnsanın haliyle yazası bile gelmiyor. Bu vesile ile tekrar başımız sağ olsun. *             *             *              *             *             *             *             *              * İYİ Parti’de, Millet İttifakı ile restleşme süreci başladı. CHP’nin dayatmasına, İYİ Parti şimdilerde, Özgül ağırlığı ile cevap vermek istiyor. İYİ Parti özgül ağırlığı ile kazanma peşinde değil. Özgül ağırlığı ile kaybettirme peşinde. Yani diyor ki, “İttifakta biz olmayınca sizi göreceğiz. Genel seçim dayatmanızı size yedireceğiz” diyorlar. Haliyle bu tabloda, Ve kulislerde, 81 il ve ilçelerde, Tek başına seçime gireceklerini söylüyorlar. Peki bu strateji nasıl tutacak? Sanırım, Sembol isimler ile, Yola devam edilecek. Mesela Zonguldak’ta bunun ilk emaresini gördük. Ali Uzun ismi konuşuluyor. Çokça dile getiriliyor. Kendisi ile konuştuk. Ali Ağabey kurnaz. Politik cevaplar ile devam ediyor. Ama bir flört durumu var. Bunu net biliyoruz. Zonguldak, Yerle seçimlere, Marka isimler ile gidecek gibi. Bir kulisim daha var. Onu daha sonra yazacağım. O da fena bir bomba. *             *             *              *             *             *             *             *              Geçtiğimiz günlerde, MHP Merkez İlçe Başkanı Çağatay İpekçi’yi, Makamında ziyaret ettim. Ülkü Ocakları kökenli olan, İpekçi, Duruşu ile, Merkez ilçeye baka bir hava getirmiş. Son dönemde, MHP’de, Taşlar yerine oturuyor. Hamdi Ayan, Ve, Varol Demirköse’nin bıraktığı enkaz, Kaldırılıyor ve yaralar sarılıyor. Murat Kotra’nın ateşliği değişim fişeği, İl Başkanı Mustafa Öztürk’ün elinde, Daha da önemli hala geliyor. Kutlarız. *             *             *              *             *             *             *             * Adama ne dersek diyelim. Her kalıp, Kendisine uyuyor. Takın, Bakın, Yakın, Sakın, Kakın… Adam resmen, Örselenmek için yaratılmış. Adamın hayatıyla, Yaşam tarzıyla, Yaptıklarıyla, Adıyla bile, Örseleyebilirsin. Alegori sanatı harika bir şey. Sembolizm olmasa ne yapardık? Şimdi biz buna takıyoruz. Sonra bakıyoruz. Kızıyoruz, yakıyoruz. Hatta görelim diye yakınız. Sonra millete diyoruz ‘Sakın. Uzak durun’. Baktık adam olmuyor, “İtin, kakın” diyoruz. İnanılmaz değil mi? Biz bundan, Ali Rıza Tığ ile çok keyif alıyoruz. Oyun hamuru gibi. Her şekilde, Bunu uyduruyoruz. Ama bunlar bizi, İlkokul kompozisyonu tadında yazınca, Hiç keyif almıyoruz. Yavan kaçıyor. Olmuyor. Ha gayret beyler!