50 kat yapta bir de öyle görelim / Bu toprağın hainini iki özelliği ile tanırsınız!

50 KATTA YAP BİR DE ÖYLE GÖRELİM SENİ Haber, Dün akşam Twitter’da gündem oldu. Ancak, Biz zaten, Üç sene önce yazmıştık. Geredeli İnşaatın, Kozlu’da bulunan, 24 katlı apartmanı, Sosyal medyada, ‘İnsanlar tabutlarını alıyor’ postları ile paylaşıldı. Gece haberi yaptıktan, Yarım saat sonra, Bir baktım çoğu gazete, Savunmaya geçmiş. Alelacele savunmalar yapılmış. Binaya, Ve yapımına övgüler dizilmiş. Eminim, Maraş, Hatay veya Adıyaman’da, Depremden önce böyle mevzular olmuştur. Ben bugün, Basın toplantısında, Ali Bektaş’a soracaktım bunu. Ancak kendisi zaten cevap verdi. ‘Yine olsa yine imza atarım’ dedi. Binanın sağlamlığına vurgu yaptı. Yine diyorum ya, Hangi müteahhit ‘Benim binam bozuk’ derki? Deprem bölgesindekiler de dememiştir. Allah korusun, Zonguldak’ta beklenenin üzerinde bir deprem oldu? O zaman, Ne olacak? Allah korusun, 24 katlı binanın kaldıramayacağı büyüklükte oldu. Şahin Yalçın’dan nasıl hesap soracaksınız? O zaman, Şimdilerde eleştirdiğiniz söz olan, Kader planıydı mı diyeceksiniz? Sayın Yalçın, Üç sene evvel, ‘Hedefimiz 50 kat’ demişti. Allah aşkına yap da bir görelim yahu! Öyle aksi haber çıkınca, Ajansı, Diğer gazeteleri, Afet Koordinasyon Merkezi gibi toplayacağınıza, Bağımsız Denetçileri çağırın. Mimarlar Odası gelsin, Gazetecileri çağırın, Öyle ikna olsun toplum. Ucuz PR (Halkla İlişkiler) ile bu iş olmuyor. Bina sağlamsa, Açıklayın raporları. Kaç şiddetinde deprem kaldırır bu bina? Şifahen demesi kolay. Ucu açık. 5 şiddetinde bir depreme mi dayanıklı? 9 şiddetinde bir depreme mi? Onu söyleyin siz. *             *             *             *             *             *             *             *             DEPREM YAĞMACILARI VE MİLLİ BİRLİK YAĞMACILARI Gün içinde, AK Partili Üç Belediye Başkanının, Toplantısına katıldık. Deprem bölgesi değerlendirmelerinde bulundular. Ali Bektaş spontane konuşmalarına devam etti. Kamil Altun rakamları verdi. En dikkat çeken isim Ömer Selim Alan’dı. Başkan Alan’ı çok öncesinden tanırım. İlk defa böyle gördüm diyebilirim. Gözleri dolan, Sesi titreyen bir Alan’a, İlk defa şahit oldum. Duygu durum patlaması yaşadığı aşikar. Nasıl olmasın ki? O kadar emek ver. Bir şehrin tüm değerlerine deprem bölgesinde sahip çık. Yerlerde uyu. Belediye işçilerinin kolon kesmesine bile yardım et. Birileri gelsin, Lüks araç ile deprem bölgesine takılmaya gittiğinizi söylesin. İnsan düşününce, Cidden hak veriyor. Dedim ya, Alan da haklı serzenişte bulunuyor. Çok sert sözler söyledi. Hepsinde de haklıydı. ‘Beni, başkanları eleştirin’ dedi. Ancak olağanüstü durumda yapılan bu haberin, Eleştiri değil, Tamamen morallere, Birlik ve beraberliğe sabotaj olduğunu dile getirdi. Deprem bölgesinde yağmacılar varken, Türkiye genelinde Milli Birlik yağmacıları çıktı. İdeolojik ve kişisel hırslar ile, Hareket ediyorlar. Ha Türk Bayrağı yakmışsın, Ha dağda askere silah sıkmışsın, Ha oradaki emek verenlere ateş  etmişsin. Şurada bir ayrıntı vereyim. Başkan Alan, ‘Devrek Belediyesinin aracını, >Ereğli Belediyesi ekiplerini gördüm. Gurur duydum’ dedi. İşte mesele bu! İdeolojik rekabet yok! Hizmette yarış olmalı. Peki biz CHP’li kaç belediye başkanını böyle gördük? Gördüysek, Bu belediye başkanları, Oraya otobüsle mi? Trenle mi gitmiş biletleri göstersinler! Ya da sadelik olsun diye, Yürüyerek mi gitmişler? Halkın sesi olurken, Hakkın sesi de olmak lazım. Halkın sesi kisvesinde, Sermayenin de sesi olmamak lazım… Alan’ın sözleri ile bitireyim; Bu toprağın öz evladını iki özelliğiyle tanırsın... Cenk zamanı canını esirgemez; buhran zamanı malını... * Bu toprağın hainini de iki özelliğiyle tanırsın... Cenk zamanı arkandan vurur; buhran zamanı kalbinden.. *             *             *             *             *             *             *             *