Utanmaz Başkan / Dilara'yı Ankara'da herkes biliyor!

03.05.2019 - 18:32, Güncelleme: 05.11.2020 - 18:10 2550+ kez okundu.
 

Utanmaz Başkan / Dilara'yı Ankara'da herkes biliyor!

Zonguldak Belediye Meclisi, Önceki gün toplandı. Başkan Alan’ın koltuğa oturmasının akabinde, Bu 3. Toplantı oldu. Öncelikle belirtmeliyim ki, Ak Parti, CHP ve MHP gruplarına, Geniş açıdan baktığımızda, Mecliste kalite baya bir yukarda. Fakat bazı dikkatimi çeken mevzular oldu. Ben 4 senedir, Belediye ve İl Genel meclisleri olsun, Bir çok toplantı gördüm. Ne kavgalar, Ne hakaretler, Ne tartışmalara şahit oldum. Kulisleri de, Konuşmaları da, Çok iyi bilirim. Fakat, Ak Parti grubu ile Başkan Alan ile bir senkronize bozukluğa varmış gibi htim. Yani teklifler veriliyor. Ak Parti teklif veriyor. CHP grubu ufacık bir muhalefet yapınca, Olay komisyona sarkıyor. Hakikaten ben daha önce böylesine şahit olmadım. Akdemir döneminde, CHP grubu karar alınca, Kavga, dövüş o meclisten geçerdi. Ak Parti grubu o dönem çok sert muhalefet yapardı. Bu dönem ise hakikaten bir ‘davranış’ değişikliğine şahit oldum. Açıkçası, Olması gereken bu mu? Yoksa Akdemir dönemindeki miydi? İnanın karar vermek güç. Üslup ve tarz değişikliği olduğu aşikar. Ak Parti ‘dediğim dedikten’ uzak. Romantik ve soft bir meclis ile gidiyor. CHP grubu kaliteli muhalefet noktasında kararlı. Keza, Şunu belirtmek lazım ki, CHP grubu da, Belediye meclisi noktasında Ak Parti grubundan daha tecrübeli. Başkan Alan ile grubu arasında bir uyuşmazlık var demiyorum, Ama, Çözemediğimiz bir şeyler de mevcut. Kan aynı kan ama doku aynı doku mu? Kan uyuşmazlığı değil de, Doku uyuşmazlığı var mı? *             *             *             *             *             *             *             * UTANMAZ BAŞKAN Diğer taraftan, Zonguldak, Hafta içinden bu yana dayak meselesini tartışıyor. Aslında bu bile, Şehir olarak, ‘müthiş’ kalitemizi gösteriyor. Ben bu kadar dalkavuğu bir arada görmedim. Biri gidiyor Pusula’ya olayı kınıyor. Dönüyor Gündem Gazetesi’ne “Ben kınamadım. Yalan!” diyor. Vallahi, Bunların idrar değil de, İdrak yolları tıkanmış gibi. Diğer taraftan, Bir bıyıklı başkan çıkmış utanmadan, “Gazetecilere yapılan saldırıyı kınıyorum” diyor. Yuh! Oha! Höst! Bre adam sen değil misin Zonguldak’ta iki gazeteciyi alenen sokak ağzıyla tehdit eden. Adam her yerde, Batuhan Karamalak’ı ve bir gazeteciyi nasıl döveceğini, Kallavi şekilde, Ballandıra ballandıra anlattı. Bu eşkıyaya, Zorla kendimi mahkemeye verdirtip, Hukuk yollarını öğrettim. Benim böyle medeni tavırlarım vardır sevgili dostlar. Dağdan inen, Orman kanunlarına güvenen bazı şahıslara, Genellikle mahkeme yolunu gösteririm. Devletin kestiği parmak var ya, Anlarsın ya… *             *             *             *             *             *             *             * AH DİLARA AH! Size geçtiğimiz dönemlerde, Dilara ismini ne kadar sevdiğimi anlatmıştım. Hatta en sevdiğim şarkı da Dilara demiştim. * “Akşamlar sensiz geçmez dilara Sabahlar sensiz olmaz dilara Dilara gazel düştü bağlara Dilara karlar yağdı dağlara * Dilara neredesin güzelim sevdiğim Dilara gazel düştü bağlara Dilara ayaz çöktü bağlara Dilara neredesin benim güzel sevdiğim Sensizim yaban elde dilara Garibim buralarda dilara * Çocuklara koyulan isimlere baktım. Bu dönemde Dilara’yı pek tutmamışlar. Ankara’da ki isimlere de baktım. Dilara ismini orada tanıyorlar, biliyorlar. Zonguldak’ta ise, Korkudan Dilara isminin yanından geçmiyor kimse. Dilara ismi, Anıt mezarlarda yükselmeye başlıyor desem yeridir. Bu diyarlarda kimse, Çocuğuna Dilara ismini vermez artık diye düşünüyorum. Ah Dilara ahhhh… Milliyetçi-Muhafazakar bir isim de değilsin ama, Müslüman coğrafyasında da çok tutuluyorsun… *             *             *             *             *             *             * ARSIZLARA… Mesleğe başladım başlayalı, Protokole nezaketine, Centilmenliğe, Büyüklere saygıya çok önem veririm. Arsızlıktan nefret ettiğim için, Fakat arsız olanların ‘zafer naraları’ attığını da gördüğüm için, Çoğu zaman da ‘arsız olmalıyım’ diyerek kendimi muhasebemi yapıyorum. Bu şehir, Nezaketi korkaklık sanıyor. Birilerine aslında, Hayvana davranır gibi davranmak gerekir. (Ses etmeyin aslında büyük bir hayvan severim mecazen kullandım) Yine de, Birileri okur da belki feyz alır diye kısa bir yaşanmışlığı anlatayım. Bundan yaklaşık 30-40 sene önce, Orhan Boran stand-up yapmaktadır. Gösterinin tam ortasında bir seyirci protokolden kalkar sağa sola çarpa çarpa gürültüyle kapıya yönelir. Rahmetli Orhan Boran sorar: – Tuvaleti mi arıyordunuz beyefendi? + Evet… – Kapıdan çıkın, sağdaki ilk kapıda “gentlemen” yazıyor. Aldırmayın, girin.

Zonguldak Belediye Meclisi,

Önceki gün toplandı.

Başkan Alan’ın koltuğa oturmasının akabinde,

Bu 3. Toplantı oldu.

Öncelikle belirtmeliyim ki,

Ak Parti, CHP ve MHP gruplarına,

Geniş açıdan baktığımızda,

Mecliste kalite baya bir yukarda.

Fakat bazı dikkatimi çeken mevzular oldu.

Ben 4 senedir,

Belediye ve İl Genel meclisleri olsun,

Bir çok toplantı gördüm.

Ne kavgalar,

Ne hakaretler,

Ne tartışmalara şahit oldum.

Kulisleri de,

Konuşmaları da,

Çok iyi bilirim.

Fakat,

Ak Parti grubu ile Başkan Alan ile bir senkronize bozukluğa varmış gibi htim.

Yani teklifler veriliyor.

Ak Parti teklif veriyor.

CHP grubu ufacık bir muhalefet yapınca,

Olay komisyona sarkıyor.

Hakikaten ben daha önce böylesine şahit olmadım.

Akdemir döneminde,

CHP grubu karar alınca,

Kavga, dövüş o meclisten geçerdi.

Ak Parti grubu o dönem çok sert muhalefet yapardı.

Bu dönem ise hakikaten bir ‘davranış’ değişikliğine şahit oldum.

Açıkçası,

Olması gereken bu mu?

Yoksa Akdemir dönemindeki miydi?

İnanın karar vermek güç.

Üslup ve tarz değişikliği olduğu aşikar.

Ak Parti ‘dediğim dedikten’ uzak.

Romantik ve soft bir meclis ile gidiyor.

CHP grubu kaliteli muhalefet noktasında kararlı.

Keza,

Şunu belirtmek lazım ki,

CHP grubu da,

Belediye meclisi noktasında Ak Parti grubundan daha tecrübeli.

Başkan Alan ile grubu arasında bir uyuşmazlık var demiyorum,

Ama,

Çözemediğimiz bir şeyler de mevcut.

Kan aynı kan ama doku aynı doku mu?

Kan uyuşmazlığı değil de,

Doku uyuşmazlığı var mı?

*             *             *             *             *             *             *             *

UTANMAZ BAŞKAN

Diğer taraftan,

Zonguldak,

Hafta içinden bu yana dayak meselesini tartışıyor.

Aslında bu bile,

Şehir olarak,

‘müthiş’ kalitemizi gösteriyor.

Ben bu kadar dalkavuğu bir arada görmedim.

Biri gidiyor Pusula’ya olayı kınıyor.

Dönüyor Gündem Gazetesi’ne “Ben kınamadım. Yalan!” diyor.

Vallahi,

Bunların idrar değil de,

İdrak yolları tıkanmış gibi.

Diğer taraftan,

Bir bıyıklı başkan çıkmış utanmadan, “Gazetecilere yapılan saldırıyı kınıyorum” diyor.

Yuh!

Oha!

Höst!

Bre adam sen değil misin Zonguldak’ta iki gazeteciyi alenen sokak ağzıyla tehdit eden.

Adam her yerde,

Batuhan Karamalak’ı ve bir gazeteciyi nasıl döveceğini,

Kallavi şekilde,

Ballandıra ballandıra anlattı.

Bu eşkıyaya,

Zorla kendimi mahkemeye verdirtip,

Hukuk yollarını öğrettim.

Benim böyle medeni tavırlarım vardır sevgili dostlar.

Dağdan inen,

Orman kanunlarına güvenen bazı şahıslara,

Genellikle mahkeme yolunu gösteririm.

Devletin kestiği parmak var ya,

Anlarsın ya…

*             *             *             *             *             *             *             *

AH DİLARA AH!

Size geçtiğimiz dönemlerde,

Dilara ismini ne kadar sevdiğimi anlatmıştım.

Hatta en sevdiğim şarkı da Dilara demiştim.

*

“Akşamlar sensiz geçmez dilara

Sabahlar sensiz olmaz dilara

Dilara gazel düştü bağlara

Dilara karlar yağdı dağlara

*

Dilara neredesin güzelim sevdiğim

Dilara gazel düştü bağlara

Dilara ayaz çöktü bağlara

Dilara neredesin benim güzel sevdiğim

Sensizim yaban elde dilara

Garibim buralarda dilara

*

Çocuklara koyulan isimlere baktım.

Bu dönemde Dilara’yı pek tutmamışlar.

Ankara’da ki isimlere de baktım.

Dilara ismini orada tanıyorlar, biliyorlar.

Zonguldak’ta ise,

Korkudan Dilara isminin yanından geçmiyor kimse.

Dilara ismi,

Anıt mezarlarda yükselmeye başlıyor desem yeridir.

Bu diyarlarda kimse,

Çocuğuna Dilara ismini vermez artık diye düşünüyorum.

Ah Dilara ahhhh…

Milliyetçi-Muhafazakar bir isim de değilsin ama,

Müslüman coğrafyasında da çok tutuluyorsun…

*             *             *             *             *             *             *

ARSIZLARA…

Mesleğe başladım başlayalı,

Protokole nezaketine,

Centilmenliğe,

Büyüklere saygıya çok önem veririm.

Arsızlıktan nefret ettiğim için,

Fakat arsız olanların ‘zafer naraları’ attığını da gördüğüm için,

Çoğu zaman da ‘arsız olmalıyım’ diyerek kendimi muhasebemi yapıyorum.

Bu şehir,

Nezaketi korkaklık sanıyor.

Birilerine aslında,

Hayvana davranır gibi davranmak gerekir. (Ses etmeyin aslında büyük bir hayvan severim mecazen kullandım)

Yine de,

Birileri okur da belki feyz alır diye kısa bir yaşanmışlığı anlatayım.

Bundan yaklaşık 30-40 sene önce, Orhan Boran stand-up yapmaktadır. Gösterinin tam ortasında bir seyirci protokolden kalkar sağa sola çarpa çarpa gürültüyle kapıya yönelir.

Rahmetli Orhan Boran sorar:

– Tuvaleti mi arıyordunuz beyefendi?

+ Evet…

– Kapıdan çıkın, sağdaki ilk kapıda “gentlemen” yazıyor. Aldırmayın, girin.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.