Jokey olmak için önce at mı olmak gerekir?

31.10.2018 - 21:54, Güncelleme: 05.11.2020 - 18:10 1882+ kez okundu.
 

Jokey olmak için önce at mı olmak gerekir?

Dün Ekinok’tan yazdığım, ‘Vali Çınar Bombası’ yazısında, MHP’den, Vali Çınar’a adaylık teklifi gittiğini belirtmiştim. Akabinde, Aynı gün içerisinde, MHP İl Başkanı Metin Soydaş, İddiaları doğrularcasına, Bir açıklama yaptı. Çınar’ın aday olma ihtimaline karşı “Onur duyarız” dedi. MHP veya başka parti fark etmez. Bu noktada, Vali Çınar üzerinden, Vatandaşın ve halkın buz gibi bir talebi olduğunu görüyoruz. Vali Çınar’a yönelik, Bu taleplerin üzerinden, İki anti-tez geliştirilmeye başlandı. İlk anti-tez “Zonguldak’ın Zonguldak’ı yönetecek evladı mı kalmadı” şeklinde. İkincisi ise “Yavuz Erkmen ne oldu ki Vali Çınar ne olacak. Vali gömleğini çıkarsın hele” şeklinde. Öncelikle ilkine cevap vereyim! Zonguldak’ın evladı kalmadı dostlar! Bu evlatlar, Bu şehirden küstürülerek, Göç etmeye yollandı. Burda kalanı ise, Elini taşın altına koyabildi mi? Mesela, Yerli yabancı kavgasından örneklem geliştirirsek, Perspektife göre daha yerli olan Muharrem Akdemir, Ne yapabildi? Tamamen standart işler yaptı. Fark yaratamadı! İkinci maddeye cevabımız ise, Erkmen ile Çınar’ı karıştırmamanız üzerine olacak. Çınar’a Erkemen kadar çalışma fırsatı tanınmadı. Kısa vadede, Halk, Hiçbir ismi bu kadar benimsemedi! Bu dedikoduyu yapan insanlar, Zeki Çakan için de, Erzincanlı veya Alevi söylentilerini hala konuşuyor. Yani, İnsanlar konuşacak bir şey elbet bulur. Mesela, Jokey olmak için, Önce at mı olmak gerekir? Belediye başkanı olmak için, İlla Zonguldaklı mı olmak gerekir? *        *        *        *        *        *        *        *        BEN PALYAÇO OLSAM! Kilimli Belediye Başkanı Ali Arslankılıç, İmza Gazetesine verdiği röportajda, Aynı partiden, Dava arkadaşları için, Erdinç Kargidan için, ‘Palyaço’ kelimesini kullandı. Ne yazık değil mi? Sonradan CHP’li olanlar, Parti tabanından gelenlere, ‘Palyaço’ diyor. Ama bu bir hastalık. ‘Koulrofobi’ denir buna. Palyaçodan korkma hastalığı… Ciddi bir hastalıktır. Paranoyak Kilimli belediyesinde, Böylesi bir durumun yaşanması, Gayet normal. Ancak, Eğlenceli parti sahiplerinin, Partiye palyaço davet edip, “Tü, kaka demesi” nedir? Tamamen çekememezliktir. O zaman, Ali Arslankılıç’a, Çok sevdiğim bir şiiri, CHP içinde gençleri alenen desteklediğimden dolayı, Armağan edeyim… PALYAÇO! kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının   belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize   kim sevmezdi çiçekleri filan ”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi   bunu palyaço söyledi, palyaço söyledi ben yazdım yazdım, yazmasam ağlayacaktım   herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım sırf bu yüzden mi ağladım alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz   biraz birazdım her şeyden dün biraz sinirlenmiştim mesela yarın bir kadını seveceğim biraz biraz biraz kör oldum bügünlerde   ama rakı kadehlerini boşaltmayın eksilmesin hiçbir şey hiçbir şeyden dahi olsa kalsın biraz ii. umursamıyorum yılgınlığımı filan çünkü sessizce yaşanmalı her şey bir devrim sesszce olmalı mesela ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun   bir palyaço neden yalan söylesin ki ben palyaço olsaydım söylemezdim marangoz olsaydım da söylemezdim ben insan olsaydım yalan söylemezdim!   hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını kaç kilo çeker ki bir palyaço hem neden yüzüme vuruyorsunuz bir çirkin ördek yavrusu olduğumu   gocunmam ki ben, ben gocunmam bir palyaço ne kara gocunmazsa o kadar, o kadar gocunmam işte   rakı doldurun! Eksilmesin iii. bitmedi, yazacağım daha yazmazsam ağlayacağım çünkü alçakça olacak biraz   hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik her sokakta biraz daha eksilirdik bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu ”duyamadım”, derdim, “tekrar et!” sessizliğe bürünürdü o vakit her şey sokaklar daha bir puslu palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu ve ben daha bir alçak olurdum ağlardım biraz   hem sen kimsin, çekiştirme diyorum hatta kuyruğuma basma diyorum acıyor, tırmalarım,- diyorum   kahrol, kahrol! diyorum iv. geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda korktum birden, kusacak gibi oldum ”olur öyle” dedi palyaço, ”herkes alçaktır biraz” ”otur ulan!” dedim, bağırdım ona ben bazen bağırırım biraz   ”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!” ben bazen eksilirim biraz aslında hepimiz eksilirmişiz biraz bunu sonradan öğrendim   ben aslında her şeyi sonradan öğrendim herkes herkesi sonradan öğrenirmiş bunu da sonradan öğrendim   örneğin;   geçen gün bir kadınla seviştim biraz değil çok seviştim   ya işte öyle palyaço diyorum ki, bunu da yeni öğrendim sevişmek de eksilmekmiş biraz v. kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan ”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi bunu palyaço söyledi palyaço söyledi, ben yazdım yazmasam, alçak olacaktım hem ben roman da yazdım biraz   bazen diyorum ki, palyaço, sen olmasan ben ne yaparım alçakça eksilirim belki biraz her yağmur yağışında yerindi dibine girerim hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi   biraz biraz anlıyorum ki, yüzler eller, o terli vücutlar filan her şey plastikmiş biraz   vi. haydi sirtaki yapalım palyaço rakı doldur, yine eksildik biraz        

Dün Ekinok’tan yazdığım,

‘Vali Çınar Bombası’ yazısında,

MHP’den,

Vali Çınar’a adaylık teklifi gittiğini belirtmiştim.

Akabinde,

Aynı gün içerisinde,

MHP İl Başkanı Metin Soydaş,

İddiaları doğrularcasına,

Bir açıklama yaptı.

Çınar’ın aday olma ihtimaline karşı “Onur duyarız” dedi.

MHP veya başka parti fark etmez.

Bu noktada,

Vali Çınar üzerinden,

Vatandaşın ve halkın buz gibi bir talebi olduğunu görüyoruz.

Vali Çınar’a yönelik,

Bu taleplerin üzerinden,

İki anti-tez geliştirilmeye başlandı.

İlk anti-tez “Zonguldak’ın Zonguldak’ı yönetecek evladı mı kalmadı” şeklinde.

İkincisi ise “Yavuz Erkmen ne oldu ki Vali Çınar ne olacak. Vali gömleğini çıkarsın hele” şeklinde.

Öncelikle ilkine cevap vereyim!

Zonguldak’ın evladı kalmadı dostlar!

Bu evlatlar,

Bu şehirden küstürülerek,

Göç etmeye yollandı.

Burda kalanı ise,

Elini taşın altına koyabildi mi?

Mesela,

Yerli yabancı kavgasından örneklem geliştirirsek,

Perspektife göre daha yerli olan Muharrem Akdemir,

Ne yapabildi?

Tamamen standart işler yaptı.

Fark yaratamadı!

İkinci maddeye cevabımız ise,

Erkmen ile Çınar’ı karıştırmamanız üzerine olacak.

Çınar’a Erkemen kadar çalışma fırsatı tanınmadı.

Kısa vadede,

Halk,

Hiçbir ismi bu kadar benimsemedi!

Bu dedikoduyu yapan insanlar,

Zeki Çakan için de,

Erzincanlı veya Alevi söylentilerini hala konuşuyor.

Yani,

İnsanlar konuşacak bir şey elbet bulur.

Mesela,

Jokey olmak için,

Önce at mı olmak gerekir?

Belediye başkanı olmak için,

İlla Zonguldaklı mı olmak gerekir?

*        *        *        *        *        *        *        *       

BEN PALYAÇO OLSAM!

Kilimli Belediye Başkanı Ali Arslankılıç,

İmza Gazetesine verdiği röportajda,

Aynı partiden,

Dava arkadaşları için,

Erdinç Kargidan için,

‘Palyaço’ kelimesini kullandı.

Ne yazık değil mi?

Sonradan CHP’li olanlar,

Parti tabanından gelenlere,

‘Palyaço’ diyor.

Ama bu bir hastalık.

‘Koulrofobi’ denir buna.

Palyaçodan korkma hastalığı…

Ciddi bir hastalıktır.

Paranoyak Kilimli belediyesinde,

Böylesi bir durumun yaşanması,

Gayet normal.

Ancak,

Eğlenceli parti sahiplerinin,

Partiye palyaço davet edip,

“Tü, kaka demesi” nedir?

Tamamen çekememezliktir.

O zaman,

Ali Arslankılıç’a,

Çok sevdiğim bir şiiri,

CHP içinde gençleri alenen desteklediğimden dolayı,

Armağan edeyim…

PALYAÇO!

kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde

kaç kilo çekerdi yalnızlık

kaç kere ezildim altında

yaz yağmurlarının

 

belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları

her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk

hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize

 

kim sevmezdi çiçekleri filan

”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi

 

bunu palyaço söyledi,

palyaço söyledi ben yazdım

yazdım, yazmasam ağlayacaktım

 

herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım

sırf bu yüzden mi ağladım

alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz

 

biraz birazdım her şeyden

dün biraz sinirlenmiştim mesela

yarın bir kadını seveceğim biraz

biraz biraz kör oldum bügünlerde

 

ama rakı kadehlerini boşaltmayın

eksilmesin hiçbir şey

hiçbir şeyden dahi olsa

kalsın biraz

ii.

umursamıyorum yılgınlığımı filan

çünkü sessizce yaşanmalı her şey

bir devrim sesszce olmalı mesela

ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun

 

bir palyaço neden yalan söylesin ki

ben palyaço olsaydım söylemezdim

marangoz olsaydım da söylemezdim

ben insan olsaydım yalan söylemezdim!

 

hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını

kaç kilo çeker ki bir palyaço

hem neden yüzüme vuruyorsunuz

bir çirkin ördek yavrusu olduğumu

 

gocunmam ki ben, ben gocunmam

bir palyaço ne kara gocunmazsa

o kadar, o kadar gocunmam işte

 

rakı doldurun! Eksilmesin

iii.

bitmedi, yazacağım daha

yazmazsam ağlayacağım çünkü

alçakça olacak biraz

 

hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik

her sokakta biraz daha eksilirdik

bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen

bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu

”duyamadım”, derdim, “tekrar et!”

sessizliğe bürünürdü o vakit her şey

sokaklar daha bir puslu

palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu

ve ben daha bir alçak olurdum

ağlardım biraz

 

hem sen kimsin, çekiştirme diyorum

hatta kuyruğuma basma diyorum

acıyor, tırmalarım,-

diyorum

 

kahrol, kahrol!

diyorum

iv.

geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda

korktum birden, kusacak gibi oldum

”olur öyle” dedi palyaço,

”herkes alçaktır biraz”

”otur ulan!” dedim, bağırdım ona

ben bazen bağırırım biraz

 

”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!”

ben bazen eksilirim biraz

aslında hepimiz eksilirmişiz biraz

bunu sonradan öğrendim

 

ben aslında her şeyi sonradan öğrendim

herkes herkesi sonradan öğrenirmiş

bunu da sonradan öğrendim

 

örneğin;

 

geçen gün bir kadınla seviştim

biraz değil çok seviştim

 

ya işte öyle palyaço

diyorum ki,

bunu da yeni öğrendim

sevişmek de eksilmekmiş biraz

v.

kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan

”ben sevmezdim” dedim, “yalan”

dedi

bunu palyaço söyledi

palyaço söyledi, ben yazdım

yazmasam, alçak olacaktım

hem ben roman da yazdım biraz

 

bazen diyorum ki, palyaço,

sen olmasan ben ne yaparım

alçakça eksilirim belki biraz

her yağmur yağışında yerindi dibine girerim

hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki

ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi

 

biraz biraz anlıyorum ki,

yüzler eller, o terli vücutlar filan

her şey plastikmiş biraz

 

vi.

haydi sirtaki yapalım palyaço

rakı doldur, yine eksildik biraz

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.