Orta Kapuz'a kaçak giriş

ORTA KAPUZ'A KAÇAK GİRİŞ Bizler orta Kapuz'u çok severdik. Oranın ortamı başka hiç bir yere benzemezdi. Kantininde her şey vardı. Başka yerlerden çok çok daha ucuzdu. EKİ'ye ait olduğu için çalışanlar ve aileleri düşünülmüş. Zaten bir çok yerde kantinler açılmıştı. EKİ çalışanları ucuz gıda alsın diye. Biz her zaman orta Kapuz'a kaçak girerdik. Benim babam postahanede çalışırdı. EKİ harici olanlar giremezdi oraya. Bizde tersane tarafında ki kayalıklara tırmanır öyle girerdik. O kayalıklara tırmanmak çok tehlikeliydi. Kayalıklardan düşseniz ya yaralanır yada ölürdük. Bizler her şeyi göze alaraktan kaçak girmeye devam ettik. Yine bir gün kaçak girdik. Dediğim gibi oranın ortamı çok güzeldi. En çokta bizim yaşımızda ki kızlar. Onlara hava atmak çok hoşumuza giderdi. Onlarda bizi gülerekten seyrederlerdi. Yine bir gün kızlara hava atıyoruz. Atlama kulesinin olduğu yerdeki betondan dalgalara balıklama atlıyoruz. Üç beş kere atladık. En sonunda kızın biri dikleme atlasana dedi. Tabi ki kızı kırmadım. Dikleme atladım. Kızı kırmadık ama kafamızı kırdık. Denizden bir çıktım, herkes yüzüme bakıyor. Bende kafamın karnıma geçtiğini hissediyorum. Zar zor kumsala uzandım. Bayılmışım. Kendime geldiğimde başımda oranın sağlık memuru var. Adamı hemen tanıdım. Benim sünnetçim saim abi. Kafamı pansuman ettiler, sonra hastaneye yolladılar. Kafatasım sağlammış. Çatlak filan yok dediler. Belki onların görmediği çatlaklık kalmış olabilir. Bu güne kadar gelmiştir. Çatlaklığımız. Onun için hava atacağım derken havanızı alıverirler benim gibi. Şimdilik bu kadar. Hoşçakalın. Kafanızı kırdırmayın birilerine.