Müteahhit yasağı değil! / Halimem / Sizi nereye aday göstereyim

17.04.2020 - 21:02, Güncelleme: 05.11.2020 - 18:11 3442+ kez okundu.
 

Müteahhit yasağı değil! / Halimem / Sizi nereye aday göstereyim

Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, Basın açıklamasında, Gazeteciler ile bir araya geldi. Corona gündemine ilişkin, Değerlendirmede bulundu. 2-3 konu, Açıkçası dikkatimi çekti. Birincisi, Pazarcılar ve marketler meselesi. Pazar kapalı olduğu için, Marketlerde bir yığılma söz konusu. Haliyle, Vali Beyin de söylediği gibi, Bazı market fırsatçıları, İşi kendilerine çevirdiler. Sizin market dediğiniz, Pazarın konsantre halidir. Pazarda bulabilecekleriniz, Büyük metrekareler içerisinde, Markette yer alıyor. Un satıyorlar diye, Temel ihtiyaç muamelesi yapılıyor. Pazarcılar mahallelerde satış yapabiliyorsa, Marketlerde sanal mağazadan, Her halükarda satış yapar. Veya Alo sipariş hattı kurulabilir. Bu işi tutarlı bulmadığımı belirtmek isterim. Diğer taraftan, Vali Bektaş sürekli yinelediği, “Sağlıkçıların yükü” cümlesi oldu. 137 sağlıkçının enfekte olduğu açıklandı. Bu söylem, Öyle bir hal aldı ki, İrrite edici olmaya başladı. ‘Sağlıkçılar böyle olmasaydı geriye dönüşü bile konuşabilirdik’ ‘Sağlıkçılar hasta ile mesafeyi korudu ama kendi aralarında mesafeyi koruyamadı’ Gibi, Bir çok cümle. Sürekli sağlıkçı lafı sıkıştı araya. Vali Beyin Sol tarafından oturan, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan doktor. Sağ yanında oturan Zonguldak İl Sağlık Müdürü Ertuğrul Güner yine doktor. Yani iş öyle bir algıya dönüşecekti ki, Zonguldak bulaşını neredeyse sağlıkçılar yaptı noktasına gelecekti. Hakikaten ilgimi çekti. Diğer can acıtan mesele ise, Protokol Cami inşaatına ilişkin oldu. Bir basın mensubu, Cami inşaatında çalışan işçiler olduğunu, Bir konteynerde yattıklarını, Ayrıca sokağa çıkma yasağının onları kapsayıp kapsamadığı sorusunu yöneltti. Vali bey, ‘Bu yasağın adı nedir’ diyerek beni şok eden bir cevap verdi. Sokağa çıkma yasağı… Vali Bey ekledi, “İnşaat yapma yasağı değil”… İnanılır gibi değil. Yahu bu işçilerin, Hiç mi kıymeti yok? O halde bu yasağı, Başka hangi hallerde delebiliriz? Deniz de yüzme yasağı değil! Harfiyat dökme yasağı değil! Haliyle müteahhit yasağı da değil! Bu ne yasağı Sayın Valim? Öyle işte sokağa çıkma yasağı. *             *             *             *             *             *             *             HALİMEM! Tüm Türkiye, Virüs ile boğuşurken, Vatandaşın moreli dip yaptı. O kadar ufak şeylere gülüyor, Mutu oluyoruz ki, Sizlere anlatamam. Minimal dokunuşlar, Makro etkiler yaratıyor. Güzel bir şeyler duymak, Görmek için, Adeta can atıyoruz. Mesela, Antalya’da belediye, Vatandaşlara müzik dinlettiriyor. Ereğli’de belediye aracında, Sanatçı çıkıp, Vatandaşlara balkonda keyifli anlar yaşatıyor. Zonguldak Belediyesi’nin bu noktada, Yarım saat olsun, Müzik yayını yapması, Hem vatandaşın morali, Hem de belediyenin sosyal pazarlaması için, Çok etkili olacağı düşüncesindeyim. Akşam olmuş saat 8. Sokaklarda bir ses, ‘Tombalacık Halimem çay başına gel Ben gidiyorum bolu'ya düş peşime gel”… Herkesin suratı beş karışken, Herkes gülümsemese bile, 2-3 kişi kesin gülümser. Sayın Başkan, Bu kıymetli ve iz bırakan bir anı olabilir. *             *             *             *             *             *             * SİZİ NEREYE ADAY GÖSTEREYİM! 1 Nisan’da, Gece telefonum çaldı. Bir istihbarat. ‘Toplu mezar kazılıyor’ diye. Daha önce yaptığım bir haberden dolayı, İstihbarat bana gelmiş belli. İlgimi de çekti. İhtimal vermedim ancak, Heyecanlandım. Sabah kalkar kalmaz, Bir ağabeyim ile birlikte, Soluğu Kırat’ta aldık. Yeni Asri Mezarlığında. Baktık hakikaten baya mezar var. Ama, Olayın planlı ve standart bir çalışma olduğu bilgisini aldık. Fotoğrafları çektik. ‘Zonguldak’Ta toplu mezar’ başlığı atsak, Kimse beni gözaltına alamazdı. Keza, Yaklaşık yan yana 150 tane mezar var. Toplu mezar yani. Dedik iki üç fazla tık uğruna, Bunu bu başlıkla vermeyelim. Toplum da zaten fitneciler çok, İnfial uyandırır. Toplumu da germeyelim. Fotoğraflar da açıkçası çok çarpıcı, Dedim ki, Kötü örnek göstererek olumlu bir davranışa yönlendirelim. Biz haberi ‘Mezarlar hazır sahiplerini bekliyor’ diye yaptık. Vatandaşın algısına yerleştirip, Evde kalma mekanizması gelişsin istedik. Açıkçası en beğendiğim haberlerimdendi. Haber 10 Bin okundu. Gelgelim, Ben ne zaman yapar diye düşünürken, 5 gün 1 hafta sonra, Pusula aynı haberi yaptı. Mezarlar orada çıkan herkes bu haberi yapabilirdi. Hiçbir şey demem. Ama, Pusula’da bizim bakış açımızı kullandı. Adeta bir fikir suçu bu! Haberi yapan Aytaç Öztürk’e lafım yok. Zonguldak’ın en başarılı muhabiridir. Her yerde söylerim. Ancak, Bir genel yayın yönetmeni, Biraz düşünüp, Bu haberi  başka türlü yoğurmalıydı. Bir de haberin ve bakış açısının üzerine yatıp, Şu ödülüne bu ödülüne aday diyorlar! Ayıptır yahu! Koca Pusula’ya bu kaptı kaçtılar yakışır mı? Şimdi ben sizi, Nereye aday göstereyim! Aman Ali Rıza Bey tadımız kaçmasın! *             *             *             *             *             *                      

Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş,

Basın açıklamasında,

Gazeteciler ile bir araya geldi.

Corona gündemine ilişkin,

Değerlendirmede bulundu.

2-3 konu,

Açıkçası dikkatimi çekti.

Birincisi,

Pazarcılar ve marketler meselesi.

Pazar kapalı olduğu için,

Marketlerde bir yığılma söz konusu.

Haliyle,

Vali Beyin de söylediği gibi,

Bazı market fırsatçıları,

İşi kendilerine çevirdiler.

Sizin market dediğiniz,

Pazarın konsantre halidir.

Pazarda bulabilecekleriniz,

Büyük metrekareler içerisinde,

Markette yer alıyor.

Un satıyorlar diye,

Temel ihtiyaç muamelesi yapılıyor.

Pazarcılar mahallelerde satış yapabiliyorsa,

Marketlerde sanal mağazadan,

Her halükarda satış yapar.

Veya Alo sipariş hattı kurulabilir.

Bu işi tutarlı bulmadığımı belirtmek isterim.

Diğer taraftan,

Vali Bektaş sürekli yinelediği, “Sağlıkçıların yükü” cümlesi oldu.

137 sağlıkçının enfekte olduğu açıklandı.

Bu söylem,

Öyle bir hal aldı ki,

İrrite edici olmaya başladı.

‘Sağlıkçılar böyle olmasaydı geriye dönüşü bile konuşabilirdik’

‘Sağlıkçılar hasta ile mesafeyi korudu ama kendi aralarında mesafeyi koruyamadı’

Gibi,

Bir çok cümle.

Sürekli sağlıkçı lafı sıkıştı araya.

Vali Beyin Sol tarafından oturan,

Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan doktor.

Sağ yanında oturan Zonguldak İl Sağlık Müdürü Ertuğrul Güner yine doktor.

Yani iş öyle bir algıya dönüşecekti ki,

Zonguldak bulaşını neredeyse sağlıkçılar yaptı noktasına gelecekti.

Hakikaten ilgimi çekti.

Diğer can acıtan mesele ise,

Protokol Cami inşaatına ilişkin oldu.

Bir basın mensubu,

Cami inşaatında çalışan işçiler olduğunu,

Bir konteynerde yattıklarını,

Ayrıca sokağa çıkma yasağının onları kapsayıp kapsamadığı sorusunu yöneltti.

Vali bey, ‘Bu yasağın adı nedir’ diyerek beni şok eden bir cevap verdi.

Sokağa çıkma yasağı…

Vali Bey ekledi, “İnşaat yapma yasağı değil”…

İnanılır gibi değil.

Yahu bu işçilerin,

Hiç mi kıymeti yok?

O halde bu yasağı,

Başka hangi hallerde delebiliriz?

Deniz de yüzme yasağı değil!

Harfiyat dökme yasağı değil!

Haliyle müteahhit yasağı da değil!

Bu ne yasağı Sayın Valim?

Öyle işte sokağa çıkma yasağı.

*             *             *             *             *             *             *            

HALİMEM!

Tüm Türkiye,

Virüs ile boğuşurken,

Vatandaşın moreli dip yaptı.

O kadar ufak şeylere gülüyor,

Mutu oluyoruz ki,

Sizlere anlatamam.

Minimal dokunuşlar,

Makro etkiler yaratıyor.

Güzel bir şeyler duymak,

Görmek için,

Adeta can atıyoruz.

Mesela,

Antalya’da belediye,

Vatandaşlara müzik dinlettiriyor.

Ereğli’de belediye aracında,

Sanatçı çıkıp,

Vatandaşlara balkonda keyifli anlar yaşatıyor.

Zonguldak Belediyesi’nin bu noktada,

Yarım saat olsun,

Müzik yayını yapması,

Hem vatandaşın morali,

Hem de belediyenin sosyal pazarlaması için,

Çok etkili olacağı düşüncesindeyim.

Akşam olmuş saat 8.

Sokaklarda bir ses,

‘Tombalacık Halimem çay başına gel

Ben gidiyorum bolu'ya düş peşime gel”…

Herkesin suratı beş karışken,

Herkes gülümsemese bile,

2-3 kişi kesin gülümser.

Sayın Başkan,

Bu kıymetli ve iz bırakan bir anı olabilir.

*             *             *             *             *             *             *

SİZİ NEREYE ADAY GÖSTEREYİM!

1 Nisan’da,

Gece telefonum çaldı.

Bir istihbarat.

‘Toplu mezar kazılıyor’ diye.

Daha önce yaptığım bir haberden dolayı,

İstihbarat bana gelmiş belli.

İlgimi de çekti.

İhtimal vermedim ancak,

Heyecanlandım.

Sabah kalkar kalmaz,

Bir ağabeyim ile birlikte,

Soluğu Kırat’ta aldık.

Yeni Asri Mezarlığında.

Baktık hakikaten baya mezar var.

Ama,

Olayın planlı ve standart bir çalışma olduğu bilgisini aldık.

Fotoğrafları çektik.

‘Zonguldak’Ta toplu mezar’ başlığı atsak,

Kimse beni gözaltına alamazdı.

Keza,

Yaklaşık yan yana 150 tane mezar var.

Toplu mezar yani.

Dedik iki üç fazla tık uğruna,

Bunu bu başlıkla vermeyelim.

Toplum da zaten fitneciler çok,

İnfial uyandırır.

Toplumu da germeyelim.

Fotoğraflar da açıkçası çok çarpıcı,

Dedim ki,

Kötü örnek göstererek olumlu bir davranışa yönlendirelim.

Biz haberi ‘Mezarlar hazır sahiplerini bekliyor’ diye yaptık.

Vatandaşın algısına yerleştirip,

Evde kalma mekanizması gelişsin istedik.

Açıkçası en beğendiğim haberlerimdendi.

Haber 10 Bin okundu.

Gelgelim,

Ben ne zaman yapar diye düşünürken,

5 gün 1 hafta sonra,

Pusula aynı haberi yaptı.

Mezarlar orada çıkan herkes bu haberi yapabilirdi.

Hiçbir şey demem.

Ama,

Pusula’da bizim bakış açımızı kullandı.

Adeta bir fikir suçu bu!

Haberi yapan Aytaç Öztürk’e lafım yok.

Zonguldak’ın en başarılı muhabiridir.

Her yerde söylerim.

Ancak,

Bir genel yayın yönetmeni,

Biraz düşünüp,

Bu haberi  başka türlü yoğurmalıydı.

Bir de haberin ve bakış açısının üzerine yatıp,

Şu ödülüne bu ödülüne aday diyorlar!

Ayıptır yahu!

Koca Pusula’ya bu kaptı kaçtılar yakışır mı?

Şimdi ben sizi,

Nereye aday göstereyim!

Aman Ali Rıza Bey tadımız kaçmasın!

*             *             *             *             *             *            

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.