Amelebirliği Hastanesi Kent Belleğinin Ayrılmaz Bir Parçasıdır
Mimarlar Odası Zonguldak Temsilciliği Yönetim Kurulu, geçtiğimiz gün İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Özkan Gün’ün Amele Birliği Hastanesi’nin taşınma sürecine ilişkin yaptığı açıklamanın ardından bir açıklama yaptı.
Mimarlar Odası Zonguldak Temsilciliği Yönetim Kurulu, yazılı bir açıklama yaparak Uzun Mehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin (Amele Birliği Hastanesi) yıkılmaması gerektiği ifade edildi. Geçtiğimiz gün İl Sağlık Müdürlüğü’nce yapılan açıklama üzerine bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada hastanenin yıkılmaması, güçlendirilerek korunmasına dikkat çekildi. Mimarlar Odası’nın açıklaması şöyle:
Amelebirliği Hastanesi Yıkılmamalı; Bilimsel Yöntemlerle Güçlendirilerek Korunmalıdır
Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan son açıklamada, Amelebirliği Hastanesi olarak bilinen Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin yapısal riskler nedeniyle Atatürk Devlet Hastanesi Site Ek Binası’na taşınacağı, sağlık hizmetlerinin kesintiye uğramayacağı belirtilmiştir.
Mimarlar Odası Zonguldak Temsilciliği olarak bir kez daha vurgulamak isteriz:
Sağlık hizmetlerinin taşınması ile bir yapının kültürel, tarihsel ve mimari değerlerinin korunması birbirinden tamamen bağımsız konulardır. Kamuoyunda bu iki olgunun aynıymış gibi sunulması, önemli bir kültürel mirasın gözden çıkarılmasına neden olmaktadır.
Amelebirliği Hastanesi Kent Belleğinin Ayrılmaz Bir Parçasıdır
Amelebirliği Hastanesi, yalnızca bir sağlık yapısı değil; Zonguldak’ın emek tarihi, Cumhuriyet’in erken dönem sağlık politikaları ve sosyal devlet anlayışının simgesidir. Bu yapının: teknik raporlara dayanılarak acele bir kararla yıkılmak istenmesi, geri dönüşü olmayan bir kültürel miras kaybına yol açacaktır.
Fevkani Köprüsü, Merkez Lavuarı, İşçi Müdürlüğü Binası gibi değerlerimizin yok edilmesinin ardından kent belleğinde oluşan boşluk hâlâ giderilememiştir. Zonguldak Yayla İlkokulu ve Sineması’nın, kentin sosyal ve endüstriyel mirasının son kalan özgün yapılarından biri olarak korunması gereken önemli bir kültürel değer olması sebebiyle güçlendirerek yaşaması gerektiğini ısrarla söylememize rağmen, bu yapı da yıkımına yönelik kararla yok edilmek için beklemektedir. Zonguldak’ın aynı hataları tekrar yaşamasına izin verilmemelidir.
İl Sağlık Müdürlüğü açıklamasında yapının önemini kabul etmiş olmasına rağmen koruma ve güçlendirme seçenekleri göz ardı edilmiş, yıkım yine tek çözüm olarak sunulmuştur.
Yapı Yıkılmak Zorunda Değildir: Mühendislik Bilimi Çok Daha Fazlasını Mümkün Kılar
“Yapısal risk” vurgusu, yıkımı zorunlu hale getiren bir gerekçe değildir. Günümüz bilimsel ve teknik yöntemleriyle güçlendirme, taşıyıcı sistem iyileştirmesi, restorasyon, yeniden işlevlendirme gibi seçenek uygulanabilir. Bu nedenle yapılması gereken:
Bağımsız uzmanlarca kapsamlı ve bilimsel bir değerlendirme yapılması,
Güçlendirme alternatiflerinin teknik olarak detaylandırılması,
Yapının yıkılmadan korunmasını sağlayacak sürecin başlatılmasıdır.
Hizmetlerin Taşınması, Yapının Korunması Gerekliliğini Ortadan Kaldırmaz
Sağlık hizmetlerinin geçici olarak başka bir yapıya taşınması bir idari karardır; ancak bu karar, Amelebirliği Hastanesi’nin kent belleğinden silinmesini meşru kılamaz.
Hizmetler taşınabilir fakat tarih, hafıza ve kültürel kimlik taşınamaz.
Bu nedenle yapı güçlendirilerek korunmalı, yeni bir işleve kavuşmalı ve yaşayan bir miras olarak kente hizmet etmeye devam etmelidir.
Hatırlatma : Tescilli Yeni Yerleşkeye Yapılacak Müdahaleler Kurul İzni Gerektirir
Taşınılacak olan yapı 1923 yılında Türkiye'nin en donanımlı hastanesi olarak açılan, Atatürk döneminin Zonguldak'taki önemli tarihi yapılarından biri olma özelliğine sahiptir. Atatürk Devlet Hastanesi Site Ek Bina olarak adı geçen bu yapı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından kültürel miras olarak kabul edilmiş ve koruma altına alınmış bir yapıdır. Bu nedenle bu binada; tadilat, fonksiyon değişikliği, teknik müdahale veya kapasite artırımı gibi tüm işlemler, 2863 sayılı yasa gereğince Koruma Bölge Kurulu iznine tabidir. Acil durum gerekçeleri dahi koruma mevzuatını devre dışı bırakmaz.
Dolayısıyla kentteki her iki yapının da korunmasını gerektiren süreçlerin, mevzuata tam uygunlukla yürütülmesi zorunludur. Mimarlar Odası Zonguldak Temsilciliği olarak bu sürecin de takipçisi olacağız.
Kentteki Tüm Bileşenlere Çağrımızdır: Bu Yapıya Birlikte Sahip Çıkalım
Amelebirliği Hastanesi’nin korunması, yalnızca Mimarlar Odası’nın değil;
Zonguldak’taki tüm kurumların, örgütlerin, yerel yönetimlerin ve kentlilerin ortak sorumluluğudur. Bu çerçevede:
Yapının yıkım değil tescil edilmesi için gerekli başvuruların yapılması,
Başta Tarihi Kentler Birliği üyesi Zonguldak Belediyesi olmak üzere tüm yerel yönetimlerin sürece aktif katılması,
Meslek odaları, STK’lar, üniversite birimleri ve Zonguldak halkıyla birlikte ortak bir tutum geliştirilmesi gerekmektedir.
Zonguldak kendi mirasına sahip çıkmalı, iki önemli yapıya ilişkin tüm süreçlerde hukuka uygun, şeffaf ve katılımcı bir yaklaşım benimsenmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.