Dünleri anmak mutlu ediyor beni

Köşe Yazısı 14.04.2024 - 18:23, Güncelleme: 15.04.2024 - 07:02 5013 kez okundu.
 

Dünleri anmak mutlu ediyor beni

Dünleri anmak mutlu ediyor beni

DÜNLERİ ANMAK MUTLU EDİYOR BENİ Bazı arkadaşlar geçmişi çok anıyorsun diyor. Benim sorunum. Ben mutlu oluyorum. O günleri anmaktan. Mesela bu gün "gıran"ı yazmak istiyorum. Biz babamı köye geleceği gün oraya bakarak beklerdik. O zamanlar bizin orya karşı köy denirdi. Şimdi ki gibi karşı mahalle denmezdi. Hangi köydensin dendiği zaman "karşı köy" derdik. Gider kısı köyün başında göçük diye bir yer vardı. Oradan karşı tepedeki yolu gözlerdik. Cumartesi akşamları iş paydosu sonrası arabaya biner eski Zonguldak-Ankara yolundan Beycuma'ya gelirdi. Beycuma'ya inmeden gıran denilen yerde araçtan iner köye gelirdi. Bizde onun geleceği saatleri bildiğimiz için göçüğün başına geçer babamın gelmesini beklerdik. Gelirken eli boş gelmezdi. Karpuz veya Kavun yanında somun ekmekleriyle. Bize de akide şekeri yada halka şekeri getirirdi. Gıran denilen yerden aşağıya doğru dik yokuş vardı. İnerken önce Yörükler köyünün hemen yanından geçilir sonra dereye inilirdi. Sonra iki tane kütükten yapılmış ağaç köprüden geçilir. Rampa yukarı köydeki eve doğru yol alınırdı. Cumartesi akşamlarını hep dört gözle beklerdik. Tabi ki gözlerimiz babamın elindeki getirdiklerinde. Tabi ki olmazsa olmazlarımız somun ekmeğiydi. Böyle güzel anılar unutulur mu hiç? Mesela bazı yerlerin isimleri ilk günkü gibi aklımda. "Olukyanı", "At deresi", "Eşme", "cin köpüryanı" buna benzer bir çok yer aklımdan hiç çıkmadı. Eskilerin bir lafı vardır unutmam. "Geçmişini unutanın geleceği olmaz" diye. Bence yerinde söylenmiş bir söz. Bu günlük bu kadar yeter gibi. Sağlıcakla mutlu kalın.
Dünleri anmak mutlu ediyor beni

DÜNLERİ ANMAK MUTLU EDİYOR BENİ

Bazı arkadaşlar geçmişi çok anıyorsun diyor.
Benim sorunum.
Ben mutlu oluyorum.
O günleri anmaktan.
Mesela bu gün "gıran"ı yazmak istiyorum.
Biz babamı köye geleceği gün oraya bakarak beklerdik.
O zamanlar bizin orya karşı köy denirdi.
Şimdi ki gibi karşı mahalle denmezdi.
Hangi köydensin dendiği zaman "karşı köy" derdik.
Gider kısı köyün başında göçük diye bir yer vardı.
Oradan karşı tepedeki yolu gözlerdik.
Cumartesi akşamları iş paydosu sonrası arabaya biner eski Zonguldak-Ankara yolundan Beycuma'ya gelirdi.
Beycuma'ya inmeden gıran denilen yerde araçtan iner köye gelirdi.
Bizde onun geleceği saatleri bildiğimiz için göçüğün başına geçer babamın gelmesini beklerdik.
Gelirken eli boş gelmezdi.
Karpuz veya Kavun yanında somun ekmekleriyle.
Bize de akide şekeri yada halka şekeri getirirdi.
Gıran denilen yerden aşağıya doğru dik yokuş vardı.
İnerken önce Yörükler köyünün hemen yanından geçilir sonra dereye inilirdi.
Sonra iki tane kütükten yapılmış ağaç köprüden geçilir.
Rampa yukarı köydeki eve doğru yol alınırdı.
Cumartesi akşamlarını hep dört gözle beklerdik.
Tabi ki gözlerimiz babamın elindeki getirdiklerinde.
Tabi ki olmazsa olmazlarımız somun ekmeğiydi.
Böyle güzel anılar unutulur mu hiç?
Mesela bazı yerlerin isimleri ilk günkü gibi aklımda.
"Olukyanı", "At deresi", "Eşme", "cin köpüryanı" buna benzer bir çok yer aklımdan hiç çıkmadı.
Eskilerin bir lafı vardır unutmam.
"Geçmişini unutanın geleceği olmaz" diye.
Bence yerinde söylenmiş bir söz.
Bu günlük bu kadar yeter gibi.
Sağlıcakla mutlu kalın.

Zonguldak HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.