Aykut Karademir
Köşe Yazarı
Aykut Karademir
 

Taş ağızlı bir gece...

TAŞ AĞIZLI BİR GECE   Hiç yokmuş gibi sözlerim zamanın gözeneklerinde gizlilik içerisinde kalır. Acemi bir terzi gibi dikeceğim gözleri güneş değmeyen yüzleri ve kalbinde çamurdan akan suları, kireçlenmiş dilleri; içtiğimiz vaktin ölü kıyılarını, açılacak göğün gitgide kapalı rengini. Tütsülenmiş gidenler, gelenler ve ay gökyüzünün omurgasında. Yüzümü de orada gördüm, unutulmuşların arasında. Neden sonra düşündüm niyeydi bu denli hesap bilmeyenlerin hesabı? Unutulmuşların ayakucunda açılırken insan, insandan haber yoktu. Taş ağızlı bir gece içinde çekmeceleri kapalı sananları tanıyoruz, göğün kanatları arasında ve her nefsi. Geceyi gören yok. Gece geceliğini sayıklamalarla dileniyor. Kiminin başında sararan yapraklar, kiminin başında büyüyen otlar ve sen uyuyan uyanamamış duvarları ve avizeleri gezer durursun içerisi süslenmiş halılarla. Kurtuluşu göster bana! Zaman oyuğundan dizimde büyüttüğüm bebeği ateşler içinde dilimden çaldılar. Sen kutsal ne varsa büyülenmiş gözlerle etlerini börtü böceğe, kurda kuşa hazırlar gibi-Sesleniyor gözlerin kapanışa, maviliği kalsın- Gördüğüm sanrı mı? İltica edecek yerim yok. Yitik bir yaz gecesinde. Uçurumlar; içimizde yol alır, asmalar ekşi tadıyla nice çeşmizaman. Taş ağızlı bir gecede hep aynı anahtarlar…
Ekleme Tarihi: 28 Temmuz 2021 - Çarşamba

Taş ağızlı bir gece...

TAŞ AĞIZLI BİR GECE

 

Hiç yokmuş gibi sözlerim zamanın gözeneklerinde gizlilik içerisinde kalır. Acemi bir terzi gibi dikeceğim gözleri güneş değmeyen yüzleri ve kalbinde çamurdan akan suları, kireçlenmiş dilleri; içtiğimiz vaktin ölü kıyılarını, açılacak göğün gitgide kapalı rengini.

Tütsülenmiş gidenler, gelenler ve ay gökyüzünün omurgasında. Yüzümü de orada gördüm, unutulmuşların arasında. Neden sonra düşündüm niyeydi bu denli hesap bilmeyenlerin hesabı? Unutulmuşların ayakucunda açılırken insan, insandan haber yoktu. Taş ağızlı bir gece içinde çekmeceleri kapalı sananları tanıyoruz, göğün kanatları arasında ve her nefsi. Geceyi gören yok. Gece geceliğini sayıklamalarla dileniyor. Kiminin başında sararan yapraklar, kiminin başında büyüyen otlar ve sen uyuyan uyanamamış duvarları ve avizeleri gezer durursun içerisi süslenmiş halılarla. Kurtuluşu göster bana! Zaman oyuğundan dizimde büyüttüğüm bebeği ateşler içinde dilimden çaldılar. Sen kutsal ne varsa büyülenmiş gözlerle etlerini börtü böceğe, kurda kuşa hazırlar gibi-Sesleniyor gözlerin kapanışa, maviliği kalsın- Gördüğüm sanrı mı? İltica edecek yerim yok. Yitik bir yaz gecesinde.

Uçurumlar; içimizde yol alır, asmalar ekşi tadıyla nice çeşmizaman.

Taş ağızlı bir gecede hep aynı anahtarlar…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.