Ömer Ünal'ın yolu! / Ellbogengesellschaft / Çenelerine sayaç taksak!

ÖMER ÜNAL’IN YOLU Ülke genelinde yaşanan, Zam furyasının akabinde, Aşağı yukarı, Her kaleme, Zam geldi. Sektörler içinde, Her zaman, En can alıcısı ise, Fırıncılık, Ve, Ekmek olmuştur. Son iki haftadır ise, Zonguldak’ta, Fırıncı-Vatandaş-Valilik, Üçgeninde, Bir sinir harbi dönüyor. Ekmek sektörünün, Zonguldak’ta şuan, Herhangi bir alternatifi yok. Ancak, İnanır mısınız? Bir beldemizde, Bu iş için, İlk girişimler başladı. Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal, Halk ekmek için, Girişimlere başladı. Halk ekmek ne demek? Daha uygun fiyatlara, Ekmek demek. Halkın lehine, Bir proje demek. Ömer Ünal, Bu projesini gerçekleştirebilirse, Zonguldak’ta, Bir ilke imza atacak. Halkın yararı neredeyse, Biz oradayız. Kolay gelsin. *             *             *             *             *             * ELLBOGENGESELLSCHAFT Gün içinde, Çok güzel bir, Almanca kelime okudum. ‘Ellbogengesellschaft’ şeklinde. ‘Dirsek toplum’ anlamına geliyor. Almanya'da 1982 yılında yılın kelimesi seçilen, yükselmek için birbirine dirsek atarak öne geçmekten çekinmeyen insanların oluşturduğu toplum anlamına gelen bir kelime bu. Zonguldak’ı, Daha iyi ne anlatabilir? Omuz toplum olmak varken, Omuz omuza vermek varken, Dirsek atarak yükselmeye çalışıyoruz. Hemşehricilik mi dersin? Muhitçilik mi? Ten rengi mi? Kafa dengi mi? Başarılı mı? Başarısız mı? Taraf mı? Tarafsız mı? Bu şehirde, Seçenekler bu. Bu denklemi gören, Karar alıp, Diğerine dirsek atma peşinde. İş böyle olunca, Zonguldak, Masaimara’ya dönüyor. Zayıf olanın parçalandığı, Parçalanmamak için, Güçlü kalmak zorunda olduğun bir yer. Adeta bir Survivor. Doğanın bir kanunu var değil mi? Güçlüler yaşasın diye ölür zayıflar… *             *             *             *             *             *             * ÇENELERİNE SAYAÇ TAKSAK! Gün içinde, Zonguldak Belediye Meclisini takip ettim. Daha başlangıçta, Bir tartışmadır. Forse etti adeta. Mesela, Meclislerde, Sıcak tartışmalar neden başlangıçta olur? Çünkü, Bütün basın, Aşağı yukarı, İlk bir saati takip eder. Muhalafet kanadı, Genelde, Bunu şova dönüştürerek, Haber olmak ister. CHP Grubu, Bu imkanı kullandı. Diğer yandan, CHP Grup Başkanvekili Atınç Kayınova, AK Parti Milletvekili Hamdi Uçar’ın sözlerini, Ömer Selim Alan’a sordu. Alan buna nasıl cevap versin? Vereceği cevap, Niyet okumaktan öteye, Gitmeyecekti çünkü. Hamdi Uçar ne demek istedi? Nerden bilecek. Alan, Kayıova’ya, “Bu soruları il başkanınıza veya milletvekillerine söyleyin onlar Sayın Uçar’a sorsun’ dedi. Bence doğru bir yaklaşım. Kayınova demez mi, “İl Başkanı sormam için bana yetki verdi” diye. Sayın Murat Pulat’ın, Konuşmak istememesine biz alışkınız. Hatta, Parti içinde, Kendisi için sözcü tutulması gerektiği tartışmalarını da biliyorum. Pulat, Uçar’ın açıklamalarına cevap veremez. Keza, Pulat’ın konuşmasını ölçmek için, Çenesine sayaç taksak, Fatura limitinin altında geleceği için, İki ayda bir fatura gelir. O denli suskun yani. Hamdi Uçar ile başa çıkamaz. O sebeple, İl Başkanına böyle bir konunun söylenmesi, Çok da bir değişime yol açmayacaktır. Bence bunlar, Deniz Yavuzyılmaz’ın işleri. O yapar bir şeyler. Öte yandan, CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun’un açıklamalarına, Bu minvalde, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mükerrem Ayçiçek’in cevap vermesi gerekiyor. Bu zamana kadar, Onu da görmedik. O halde, Ayçiçek’in çenesine, Sözcük sayıları için sayaç taksak, Ona da fatura iki ayda bir gelir. Ancak, Bir de kaçak kullanım cezası gelir. Keza, Arkadan, Ömer Erbay kaçak yapıyor. O konuşuyor. Olmuyor… Olmuyor…