Cumhur İttifakı adayı Ömer Selim Alan,

Ülkücüler ile bir araya geldi.

MHP yöneticilerine,

Beş yıllık hizmet süreci anlatıldı.

Toplantıda,

Olması gereken herkes vardı.

Bir kişi hariç!

Eski il başkanı Varol Demirköse…

Ülkücülerin arasına,

Nifak tohumu eken,

‘ülkücü Ülkücü’yü mahkemeye vermez’ şiarını bile bilmeyen,

Ülkücüler ile mahkemelerde hesaplaşan,

Varol Demirköse’den bahsediyorum.

Ve oturduğu salonda,

Geçen aylarda suç duyurusunda bulunduğu,

İl Başkanı Mustafa Öztürk’te vardı.

Nasıl yüzüne bakabildi.

İnanının insan düşünüyor.

Yani,

Varol Demirköse’yi oraya kim davet etti?

Neden davet etti?

Ülkücü Camiadan,

Blok oy almak isteyen,

Bir kişi,

Varol Demirköse’yi o toplantıya davet etmez.

Keza,

Zaten olacakları bilir.

Oldu olacak,

Varol Demirköse’yi,

SKM’ye (Seçim Koordinasyon Merkezi) oturtun,

Herkes seçim nasıl alınıyor,

Görsün.

Bu iş,

İl yönetiminin basiretsizliğinden,

Başka bir şey değil.

*             *             *              *             *             *             *

Bazen düşünüyordum.

CHP neden her şeye karşı çıkıyor.

Sahil Projesine karşı.

Fevkani yıkımına karşı.

Dere ıslahına karşı.

MAkzon’a karşı.

CHP her şeye karşı.

Tam bir hizmet olmasın hastalığı.

Her şey aynı kalsın anlayışı.

Ama,

Ben sonradan çözdüm.

Tüm bu saydıklarımı CHP yapmaya kalksa,

Koltukta rahat oturamazlar.

Aman,

İş falan olur,

Patırtı gürültü çıkar,

Yapmazlar.

Hizmet etmeyince,

Kavga çıkacak bir şey de olmaz.

Rahat rahat,

Geniş geniş koltuklarda,

Yer işgal ederler.

Ben sadece,

Bu sonuca varabildim.

Yoksa,

Hizmet gelmesinde diye uğraşmanın,

Başka hiçbir anlamı yok.

CHP adına ümitli olduğum tek kişi,

CHP İl Başkanı Devrim Dural.

O tutucu devrimci değil.

İlerici bir devrimci.

Onun bu alışılagelmiş,

CHP kafasında olmadığına inanıyorum.

Eleştirilerim CHP’ye değil.

CHP’nin bu zihniyetine…