O günler güzel günlerdi

O GÜNLER GÜZEL GÜNLERDİ

Ramazan ayı öncesi balık mangal yaptık.
Büronun bahçesinde.
Çıkan sene palamut boldu.
Bizde derin dondurucuya balık doldurduk.
Yapalım yiyelim dedik.
Tadı tuzu yoktu.
Bizim çocukluluğuz Acılık caddesinde geçti.
İstasyon caddesi de olmazsa olazlarımzdı.
Şimdi ki betonla yapılan işyerleri o zamanlarlar yoktu.
Her tarafta üç tekerlekli hamal arabaları vardı.
Manavcılık,işpotacılık, giyim kuşam her şey o arabalarda vardı.
Herkes rızkının peşindeydi.
Gelelim gar binasına çıkıştaki rampada ki balık ekmek arabalarına.
Gündüz saat on on birden gece yarılarına kadar açık olurlardı.
Tabi ki elimize para geçtiği zaman istasyonda alırdık soluğu.
Paranın durumuna göre Hamsi, Palamut, istavrit yerdik.
Büyük tepsiler içinde kızartılırdı.
Kokusu Acılık caddesiyle İstasyon caddesini kaplardı.
O zamanlar Acılık caddesinden İstasyon caddesine geçmek çok zordu.
Şimdi ki Acılık caddesinin 15-20 metre ilerisinde tahtadan aşağı inen köprü vardı.
Karşıya geçmek için köprüden in, dere üstünde ki genişliği 20 santim olan tren rayından sürüne sürüne karşıya geçerdik.
Tabi ki dere düşmezsen.
Birisi böyle geçmeye kalınca dereye düştü hayatını kaybetti.
İstasyonda ki büyük ağaçların diplerinde işçiler uyurdu.
O günleri yad etmek bile çok güzel.
Ekmek arası balığın lezzeti hala damaklarımda.
Ne o günler geri gelir, nede o lezzetler.
Sağlıcakla kalın.