Mustafa Çağlayan Sendromu ve ihanet şebekesi / Politikacının yatak odasında duymak istemediği söz

Gün içinde,

Mehmet Baş’ın,

Adliye önündeki basın açıklamasına katıldım.

Aslında,

Duyacağımız şeyleri,

Öncesinden tahmin ettik.

Bu vesile ile,

Meslekten göremediğimiz arkadaşları görmüş olduk.

Efendim!

Açıkça söyleyeyim,

Mehmet Baş bu saate kadar neden ortaya çıkmadı?

İnanın çok şaşırdım.

Keza,

Başrol almasını daha önce bekliyordum.

Gün içinde kendisi diyor ki, “Benim arkamda ne milletvekili,

Ne bir başkası var.” Diyor.

Sayın Baş,

Bunu Mustafa Çağlayan’ın merkez ilçe başkanlığı döneminde de,

Söylüyordu.

Şimdi yine aynı söylem.

Mehmet Ağabey!

Biz senin yanında,

Yörende,

Arkanda,

Hangi siyasetçi var.

Hangi gazetecimsi var.

Hepsini biliyoruz.

Zaten,

Kimlerle bağın olduğunu,

Şikayet dilekçende,

Altını çize çize söylemişsin.

Bugün ki adliye macerasında, “Mustafa Çağlayan benimle ilgili şikayetini geri çekti. O sebepten ötürü kendisi hakkında suç duyurusunda bulundum” dedi.

Yani bu olumsuz bir şey mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan da yapıyor benzer işler.

Ama mesele başka!

Sayın Baş,

Mustafa Çağlayan’ın kendisi hakkında konuştuğunu,

O sebepten ötürü şikayetçi olduğunu,

Herkesin içinde bana dedi.

Bak işte!

Çağlayan’ın Merkez İlçe Başkanlığı döneminde,

Yine aynı yalan vardı.

O dönemde, “Oğlumu işten attırdı” diyordu.

Bu olsa olsa ya gaza gelme,

Ya birilerine hizmet etme,

Ya da şizofreni olabilir.

Mustafa Çağlayan sendromu bu!

Hani derler ya,

Tarih tekerrürden ibarettir diye.

Aynı şeyler.

İhanet şebekesi,

Yine iş başı yaptı.

Mehmet Baş gibi isimler,

Bu filmde,

Sadece figüran.

*             *             *              *             *             *             *             *              *

Çok güzel bir parça yazı okudum.

Aynen şöyle, “"Adem ve Havva bilgelik ağacından yasak meyveyi yedikleri anda bilinç kazanırlar ve işte tanrının hoşuna gitmeyen kısım burada baş gösterir çünkü artık onlar da yarı yarıya yaratıcı olmuşlardır."…

Bana bir anda,

Zonguldak’ı anımsattı.

Şehir öyle bir şehir ki,

Haşa herkes Allah bize.

Öyle büyük ki herkes.

Ve biz,

Bilinçlendikçe,

Bunların hoşlarına gitmemeye başladı.

Çünkü Zonguldak’ta,

Onlar büyük insan değiller.

Sadece,

Akşam üstü güneşine,

Gazipaşa’ya,

Makamlara geçtikleri için,

Gölgeleri uzuyor o kadar.

Gölgeleri uzadıkça,

Büyük olduklarını sanıyorlar.

Seçkin Grekler!

Bakacağız…

*             *             *              *             *             *             *             *

Bir politikacının yatak odasında duymak istemediği cümle nedir?

Yeterli çoğunluk sağlanamadığı için oturuma ara verilmiştir.