Beklenen depremin cankurtaranı TTK'dır!
Bugün burada olası deprem felaketlerinin ardından yapılacak olan arama kurtarma faaliyetlerinde ilişkin bir çağrıda bulunmak için bir aradayız. Ülkemizde deprem öncesinde alınacak tedbirler konusunda yeterli adım atılmadığı gibi deprem sonrasında arama kurtarma faaliyetlerinde bulunabilecek kuruluş, ekip ve ekipman sayısı ne yazık ki asgari düzeyin çok altındadır.
Bir Zonguldak Milletvekili olarak bu kutsal görevin, yine Zonguldak’ın bağrından çıkmış, yeraltı madenciliğinde,1938 yılından günümüze kadar Türkiye genelinde 10.000'in üzerinde kurtarıcı yetiştirerek erişilmesi güç bir rekorun sahibi olmuş Türkiye Taşkömürü Kurumunun tahlisiyeci “kurtarıcı” biriminin desteği ile gerçekleşebileceğini ifade etmek istiyorum. ‘Depremlerin gizli kahramanları olmuşlardı’ Bu birimin aslen, yeraltı maden işletmelerinde meydana gelebilecek kazalarda ki can ve malzemeyi kurtarmak gibi bir görevi varken, Soma faciası gibi büyük maden kazalarında görev almalarının yanı sıra, 17 Ağustos Gölcük, 12 Kasım Düzce ve 23 Ekim Van depremleri gibi ülkenin acı tarihine kazınan büyük afetlerde de kurtarma çalışmalarına katılmış, kurtardığı canlarla birlikte depremlerin isimsiz kahramanları olmuşlardır. ‘Birimin üstün eğitici misyonu ve deneyimli ekibi vardır’ 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinde görev alan TTK maden işçilerinden oluşan tahlisiye ekipleri, göçük ve enkaza, yeraltı kömür madenciliğinde kullanılan özel tahkimat metotları ile girmiştir. Maden işçileri ferdi kurtarıcıları, madenci lambaları ve bitmek bilmeyen enerjisi ile her türlü hava koşulunda gece-gündüz ayrımı olmaksızın 24 saat kurtarma çalışmalarında görev alabilmektedir. Göçükte ilerleme ve enkaz açma konularında doğal olarak yetişmiş bu ekiplerin, hafif, orta ve ağır, acil durum kurtarma ekipmanları ile eğitilmeleri suretiyle kurtarma faaliyetlerinde çok daha üstün bir konuma gelmektedirler.
Bu doğrultuda 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinden sonra TTK, 40’ı teknik eleman olmak üzere 400 kişilik acil durum ekipleri kurmak ve olası acil durumlar için bu ekipleri özel ekipmanlarla eğitmek üzere acil durum ekipmanları satın almıştır. Birimin üstün eğitici misyonu ve deneyimli bir ekibi vardır. Ancak olası bir İstanbul depreminde dahi, İstanbul’un 15 milyonluk resmi nüfusu ve 1,5 milyon konut sayısı dikkate alındığında, Türkiye’nin en profesyonel kurtarma ekiplerinin başında gelen TTK’nın, mevcut kurtarma ekip ve ekipman sayılarının çok yetersiz kalacağı açıktır. ‘TTK’nın madenci sayısı düşürülürdü’ 2002 yılında 11.761 olan TTK’daki yer altı maden işçi sayısının, 2019 yılı sonu itibariyle 5.908’e düşmesi beklenmektedir. Türkiye sanayisinin lokomotifi olan, demir çelik sektörünün ithal taşkömürüne olan bağımlılığını ortadan kaldırabilen, yerli ve milli, kritik önemdeki taşkömürünü yerin ve denizin yüzlerce metre altından çıkaran, doğal afetlerde Acil Durum Ekipleriyle canlı arama kurtarma faaliyetlerini gerçekleştiren kahraman TTK maden işçisine reva görülen yaklaşım ise; TTK’daki maden işçi sayısını 2002-2019 yılları arasındaki 17 yılda tam 100 oranında azaltmış olmasıdır.
Beklenen büyük İstanbul depremi ve ülkemizin birçok bölgesinde meydana gelebilecek olası deprem felaketlerinin riski konusunda on yıllardır yetkililerin gerekli ve yeterli tedbirleri almaması nedeniyle, özellikle son günlerde halkımızın yaşadığı derin deprem bunalımı, vatandaşlarımızın içtenlikle güvenebileceği, konusunda deneyimli ve uzman milli kuruluşumuz ‘TTK’nın arama kurtarma ekiplerine’ büyük ihtiyaç duyulduğunu bizlere bir kez daha göstermiştir. ‘TTK Tahlisiye ekip sayısı en az 3 katına çıkartılmalı’ Bu ihtiyaca binaen en kısa sürede, TTK’nın kurtarma ekip ve ekipman sayılarının artırılması için, mevcut yer altı işçilerinden, tahlisiyeci olma koşullarını sağlayanların tümüne arama kurtarma eğitimleri verilmesi, böylelikle mevcut tahlisiye ekip sayısının en az 3 katına çıkarılması gerekmektedir.
Türkiye için stratejik, kritik ve hayati öneme sahip TTK’daki yer altı işçi sayısının, 2019 Ekim - 2020 Haziran ayları arasında 3.500 ilave yer altı işçisi alınarak artırılması, deprem ve afetlerden sonra özellikle kıymeti anlaşılan ve paha biçilemez öneme sahip, yetiştirilmeleri bile yıllar süren TTK’daki arama kurtarma ekip sayılarının da artmasını sağlayacak, aynı zamanda da kaçak ocaklarda çalışmak zorunda kalan işçilere bir iş kapısı olarak TTK’daki taşkömürü üretim miktarını ve verimliliğini artıracaktır”