Fevkani Köprüsü’nün,

Yıkım dedikodu bitmiyor.

Önce Zonguldak’ın simgesi dendi.

Peşine raporlara rağmen çürük değil dendi.

Yok tarihi eser dendi.

Yetmedi ‘Yıkarsanız trafik mahvolur’ dendi.

O da yetmedi,

‘Yıkarsanız Zonguldak’ı sel basar’ dendi.

Söylendi de söylendi.

Ama bir türlü,

Söylem birliğinde bulunamadılar.

Yani öyle bir hale geldiki.

Fevkani’yi,

Porsuk Ağacı ile bir tutacaklardı.

Neyse,

Öyle böyle yıkım başladı.

Bu sefer de,

Demirleri çekmişler.

Demirlerde pas yokmuş.

Çizik yokmuş.

Çürüme yokmuş.

Dedikleri demirler,

Kalıp ve bağlama demirleri.

Fakat,

Asıl çeliğin olduğu,

Kiriş ve ekleme bölgelerine korkup bakamadılar.

Oralar da çürük değil deyinde,

Bir görelim.

Bilimi her fırsatta adres gösteren,

Zonguldak solcuları.

Bilim adamlarının verdiği raporu,

Siyasetlerine uymadığı için,

Beğenmiyorlar.

Vallahi inanılması güç.

Bakalım,

Yeni dedikodu ne çıkaracaklar.

Merakla bekliyorum.

*             *             *              *             *             *             *             *

Gün içinde,

Benim de Avukatlığımı yapan,

Hasret Uzun’a,

Koruma kararı verildi.

Gördük ki,

Cesurca avukatlık yapanlar da,

Hedef olabiliyormuş.

Hasret Uzun’u,

Talep etmesi halinde,

Akın Kavi ve Ergin Özkul’dan polis koruyacak.

Bakın koruyacak diyorum.

Bu iki isim mafya değil.

Bu iki isim,

Gazeteci.

Peki bir avukatı,

İki gazeteciden korumak için,

Gazeteciler ne yaptı?

İşte orayı düşünmek lazım.

Demek ki,

Bu iki gazeteci,

Ellerinden kalemi bırakıp,

Fiili bir saldırı yapabilirmiş.

Bu karar,

Onun tezahürü olarak dikkat çekiyor.

Ergin bazı yayınlarında,

Şiddet eylemi göstermekten sıkça bahsediyor.

Demek ki devlet bunları,

Gözden kaçırmamış.

Hasret Uzun,

Tehlikeli gördüğü her olayda,

Polis koruması alacak.

Ne Zonguldak’a kaldık görüyor musunuz?

Bu kararın başka bir emsali var mı?

Gerçekten bilmiyorum.