Ami'nin feryadı / Senin Citroen Ami'ne bineriz ağam!

Geçtiğimiz günlerde,

Citroen Ami modeli ile ilgili,

Bir yazı yazdım.

Ali Rıza Tığ,

Pusula’da,

Tahsin Erdem giydirmesi yapılan,

Bir Ami’yi haber yaptı.

Adeta ortalık yıkıldı.

Meğer Zonguldak’ta,

Ne kadar çok Ami varmış.

Onun Ami’si.

Bunun Ami’si.

Başkanın Ami’si.

Yardımcının Ami’si…

Öyle ya!

Ami olanın gamı olmazmış!

Gamsız gamsız geziyorlar ortalkta.

Bunlar hep,

Gözü küllükte gönlü beylikte olan tipler.

Bu muhabbete daha sonra,

Her zaman olduğu gibi,

Akın Kavi musallat oldu.

Benim sağladığım sanatsal dilden,

Bana sallamış.

Kendisinde o yetenek olmadığı için,

Ya Ali Rıza Tığ’ı,

Ya beni,

Üslup olarak taklit ediyor.

Ben seçimlerden sonra,

Citroen Ami alacağımı söylemiştim.

Mal sahibi olacağız ya.

Her şeyde gözü var.

Hangi Ami’lerde gözü olduğunu,

Hangi Ami’lere bindiğini,

Arkadaşının Ami’si ile gezdiğini biliyoruz.

Bağda gezdi.

Gülde gezdi.

Ovada gezdi.

Yapacak bir şey yok.

Akın Ağabey benim alacağım Ami ile ilgilenmiş.

Dedim ya böyle huyları vardır.

Onun Ami,

Bunun Ami…

Biz böylesine Ami biti deriz.

Yani Ami marka araçların,

Expertizi olmuş.

Allah çarşısını Pazar etsin.

Akın Kavi Ağabey!

Ben seçim iyi geçerse,

Citroen Ami alacağım demiştim.

Bineceğim demedim.

Ağanın eli tutulmaz.

Sen ağasın.

Alırsın bana bir Ami.

Senin Ami’ne bineriz.

Öte yandan,

Biz Tahsin Erdem’i yazıyoruz.

Ses senden çıkıyor.

Citroen Ami’yi arabayı beğendiğin ortada.

Araç sahibi olabilirsin.

Belki Ami’n de var.

İşte buna da,

Ami’nin Feryadi diyoruz.