Allah'ın hakkı üçtür, CAfer Çapri güçtür / Demirköse Ülkücü değildir / İnsan ve Et yığını!

ALLAH’IN HAKKI ÜÇTÜR, CAFER ÇAPRİ GÜÇTÜR

Aslında bu olay,

Geçen hafta yaşandı ama,

Gündem yoğunluğundan,

Yorumlayamamıştım.

Zonguldak siyasetinde,

Bir lira harcamadan,

Meşhur olan,

Bana,

Ankara’dan bile ismi sorulan,

Bir isim var.

CHP Merkez İlçeden Cafer Çapri.

Çapri neden bu kadar meşhur oldu?

Hem de bedavadan?

Çünkü,

Murat Pulat kendisini,

Şahsi mesele haline getirdi.

İlkinde disipline verdiği Çapri,

Genel merkez disiplin kurulundan döndü.

Pulat bunu hazmedemedi.

Adeta,

Siber Suçlar ekibi gibi çalışarak,

Çapri’nin tatil görüntülerini bahane ederek,

İkinci kez disipline verdi.

İlginçtir.

BU sefer dosya,

İl disiplin kurulundan döndü.

İkinci kez,

Murat Pulat çırak çıkmış oldu.

Tabi,

Disiplin süreçlerinde,

Cafer Çapri’nin Hali Pür Melaldi.

Mağdur olan herkesin durumu yani.

Meşhur sosyal medya sözü var ya, ‘Garibanın yüzü gülür mü a… (Aynen böyle söz)’

Siyasi garibanlık Çapri’nin ki.

Neyse ikinci kez işi görüldü.

Allah’ın hakkı üçtür.

Cafer Çapri bir güçtür.

*             *             *             *             *             *             *             *

DEMİRKÖSE ÜLKÜCÜ DEĞİLDİR

Son dönem,

Dikkat çeken siyasi figürlerin başında,

Varol Demirköse geliyor.

İl başkanlığından ayrıldığı için,

Ülkücü camia memnun.

Fakat bazı sıkıntılar da var.

Mesela,

Demirköse kendi başına yaptığı ilçe ziyaretlerinde,

İlçe teşkilatlarını haberdar etmiyor.

Bu rahatsızlığın olduğunu,

Net biliyor.

Demirköse’nin aday adaylık çalışmaları,

Benim aklıma şu sözleri getiriyor, “Çalsın Abdurrahman, Oynasın Bekir”.

Kendi çalıyor.

Birileri de oynuyor.

Mesele bu.

Öte yandan,

Son günlerde,

Ülkücü camiada bir yas durumu hakim.

Hatta Bulut İşçi,

Kendisine tepki bile gösterdi.

Sinan Ateş’in şehir edilmesinin ardından,

Camia sıkıntılı.

Ancak,

Sayın Demirköse,

Cenaze evinde düğün dernek varmışçasına,

Gülücükler dağıtıyor etrafa.

Ben,

İlk il başkanı olduğu günden bu yana,

Kendisini hep eleştirdim.

Beraber oturup sohbette ettik.

Benim işim bu.

Fakat,

Hep diyorum.

Kendisi BBP kökenli.

Hasbel kader il başkanı oldu.

Camianın içinden yetişse,

Bu şekilde fotoğraf verir mi?

Bilmiyor adam.

Başka dünyanın insanı çünkü.

Sinan Ateş’in ölümü belki onu üzmez.

Ancak bir Arabın vefatı kendisini derinden etkileyebilir.

Sayın Demirköse Ülkücü değildir.

Ümmetçiliğin ağır bastığı,

Başka bir gelenekten gelmedir.

Anlamaması çok normal.

Kendisinin gönül coğrafyası,

Yaşadığı atmosfer,

İklimi,

Ülkücü camianın ikliminden değildir.

Sıcak iklim insanı o.

Çöl veya tropikal iklim.

Ülkücü camia,

Soğuk ve karlı günlerin iklimidir.

Sağlamasını nasıl örneklendireyim?

97 yedi senesi.

4 Nisan günü.

Karlı ve soğuk geçmiştir…

Rahmetle.

*             *             *             *             *             *             *             *             *

İNSAN OLMAK VE ET YIĞINI

Önceki gün,

Köşe yazımı yazamadım.

Dedem Mustafa Kabacalı,

Yılbaşı sabahı,

Kalp rahatsızlığı geçirdi.

Zonguldak’ta ki işlemlerin ardından,

Yalova’ya nakil etmemiz gerekti.

Sağ olsunlar,

Dostlar edinmişiz.

Kilimli İYİ Parti eski ilçe Başkanı Sinan Poyraz,

Ailemi ve dedemi hastane kapısında karşıladı.

Ailemi yine evinde misafir etti.

İkinci gün yine ailemle birlikte,

Hastane kapılarından bekledi.

Bunlar paha biçilemeyecek şeyler.

Kendisine sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

Siyaset üstü şeylerinde olduğu,

Çıkar ilişiklerinin her şey olmadığı,

Bir kez daha teyit edildi.

İnsan olmak ile,

Et yığınına isim vermek,

Başka şeymiş.

İnsanlığın ve dostluğun ne olduğunu bir kez daha teyit ettik.

Çok teşekkür ediyorum.