İSTİFA MI? Önceki gün, ‘Ak Parti’de istifa furyası’ başlığı altında, Görüşlerimi paylaşmıştım. Tek yazıda anlatılmayacağı için, Bugün de gündemimde bu var. Dün, İstifaların yaşanabileceği vurgusunu yapmıştım. Üstüne basa basa, Ak parti tabanı olduğunu söyleyen İsmail Öztürk, Ak Parti teamüllerini bilerek, Genel Merkez adayının karşısına dikildi. Haliyle, Siyaseti o kadar iyi bildiğini söylemesine rağmen, Listenin de nasıl hazırlanacağını bilmesi gerekirdi. Diğer taraftan, Divan da, “Kardeşim şunları sil öyle gir” diyebilirdi. Demek ki divan da kendisini seçime sokmak istemiyordu. Bu olayın başka bir boyutu. Fakat, Şu konjonktürde, Ak parti içinde, Genel Merkeze baş kaldırmak, Ali Babacan veya Ahmet Davutoğlu’na göz kırpmaktır. Belki niyet öyle olmasa bile, Dışarında olay öyle okunuyor. İnfial varmış havası yaratarak, Küskün bir kitle oluşturulmak sureti ile, Alaplı’da yeni partinin, Tabanı oluşturuluyor olabilir. Çünkü, Kamera karşısında ağlayacak kadar, Ak Parti ve demokrasi hayranı olan İsmail Öztürk, Neden alenen genel merkeze baş kaldırsın. Garip bir durum Vallahi! *             *             *             *             *             *             HAFTAYA ATANIR Zonguldak, Son dönemde, Özel İdare Genel Sekreterliği meselesini bekliyor. Recep Demirtaş’ın ardından, Koltuğun en kuvvetli adayı, AK Parti’den Çaycuma Belediye Başkan adayı olan Ahmet Karayılmaz. Karayılmaz’ı pozitif ikili ilişkileri ile tanıyoruz. Çaycuma’dan, Bülent Kantarcı’nın karşısına da aday olmuş bir isim. Medeni cesareti yerinde. Enerjik de bir isim. Tam isabet olacağı inancımdayım. Bildiğim kadarıyla, Önümüzdeki hafta, Ataması yapılır gibi. Tabi son dakika aksilik olmazsa. Kendisine şimdiden hayırlı olsun diyelim. İlerleyen günlerde, Yenicelileri de sevindirecek haberler duyabiliriz. O da çok kıymetli bir isim. Şimdiden başarılar. *             *             *             *             *             *             MEDENİYET YAHU! Akşam saatlerinde, Çarşıdan, Büroya geliyorum. Zonguldak Belediyesi arkasında bulunan, Çevre yolu ışıklarında, Kırmızı’ya yakalandım. Yaya haldeyim bu arada. Nasıl bir yağmur var anlatamam. Tabi, Bize kırımızı yanınca, Haliyle bekledik. Bir yandan da ıslanıyoruz. Bir araç geliyor Ankara istikametinden. Kendisine yeşil yanıyor. Yeşil’de durdu. Geçmesini bekledim ama, Selektör yaparak, Bana izin verdi. Aslında çok ince bir detay. Beni tanımayan biri, ‘İnsan’ olduğum için, Kendisi de hakikaten insanmış ya, Islanmamı istemedi. Bir keyiflenmedim desem yalan olur. Bu şehri, Bu insanları bu yüzden seviyorum. Ufak bir nezaket, Durup dururken mutlu ediyor insanı. Nesillerinin çoğalması dileğiyle. Gözünü sevdiğimin medeniyeti, Vallahi başka bir şeysin!